Cuma akşam Beyoğlu'nda kardeşimin ofis açılış partisi programı belli olunca biraz erken gidip öncesinde aklımdaki iki sergi durağını gezeyim dedim. İlk durak tabi ki Arter oldu, ama bu kez illa gidip görün diyeceğim bir sergi yok açıkçası. Tamam, burası bir modern sanat galerisi de bu kadar moderni ve minimalisti ve aşmışı bana gerçekten çok fazla geliyor. ;)
Yine de kısaca bahsedecek olursam sergi alanının iki katı Can Aytekin'in Boş Ev sergisine ayrılmış. 2011-18 yılları arasındaki en yeni çalışmalarından oluşan Boş Ev serisi sergiye de adını vermiş. Can Aytekin, zemin katta yer alan boş ev maketinde dedesinin tasarladığı ve İstinye'de inşa ettiği evden yola çıkmış. Evin boşluğu ve resimlerde çizilen bölümlerin tanımsızlığı izleyicinin zihninde yer etmiş evlerle bağdaştırılan düşleri ve anıları davet ediyormuş.
Bir üst katta ise sanatçının 2005'ten bu yana ürettiği "Tapınak Resimleri", "Kaya Resimleri" ve "Bahçe Resimleri" serilerinden çalışmalar yer alıyor. Üst sıra Tapınak Resimleri serisinden mesela. Solda bir tapınağın kendisini görürken, sağda ise Kariye Müzesi'ndeki "Zengin Adam ile Fakir Lazarus" freskinden esinlenerek yapılmış Cehennemde Yanan Zengin Adam'ı görüyorsunuz. Alt sırada ise solda Mors alfabesiyle yazılmış Can Aytekin ismi bulunuyor. Bu çalışma hem bir mezar taşını çağrıştırıyor hem de akla On Emir'i getiriyor. Yanında ise bahçe tasviri var.
Sergi alanının en üst katında ise Ali Mahmut Demirel'in Ada sergisi yer alıyor. Bu sergi tamamen video çalışmalarından oluşan bir sergi. Hortum, Kuyu, İskele ve Fabrika isimli video çalışmaları arasında en sever gibi olduklarım Hortum ve İskele oldu. Kendilerine karşı bir nevi bir şeyler hissedebildiğim ve beyin kıvrımlarımı bir tık harekete geçirebilen iki çalışma olduğundan olsa gerek. Zaten bir nükleer enerji mühendisi ve mimarın uçmuş beyninin ne demek istediğini tam anlamıyla anlayabilmek hayal olur ancak, değil mi? ;)
Sonuçta anladınız siz beni. İlla gidiyorsanız gidin, sorumluluk kabul etmem. ;)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder