Dün gece bu oyunu izledim.. Aslında tiyatroya gitmeye bayılmama rağmen ilk kez dün canım hiç istemiyordu.. Çünkü Cumartesi gecesi başka bir doğumgünü partisine de katılma planımız vardı ve oyunun uzun olduğunu duymuştuk... O yüzden acaba sıkıcı ve uzun bir oyunsa gecenin ilerleyen saatlerinin de keyfini alamaz mıyız diye düşünmedik değil... Etrafımızdaki herkese biletlerimizi vermeye çalıştık, olmadı, biletler yansın gitmesek dedik, içimiz elvermedi.. En sonunda gidelim de, baktık beğenmiyoruz, ilk yarıda çıkarız diye düşündük.. (Bunu hayatımda sadece bir kez gerçekleştirmişimdir bu arada.. ) Çünkü beğenmediğim tiyatro oyunlarında bile yarıda çıkıp gitmek, o emeğe karşı büyük bir saygısızlık olarak gelir.. O oyuncular aylarca prova yapıp, belli bir süre karşınızda bir emek sergiliyorlarsa, seyirciler olarak bizler de o süre boyunca sıkılsak da oturup o emeği izlemeliyiz diye düşünüyorum..
Her neyse sonunda oyuna gittik.. Oyun, ara dahil tam 3 saat sürüyor. Ama o 3 saatin nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz bile.. O kadar keyifliydi ki.. Dekor muhteşem, oyuncular muhteşem, konu anlatımı harika...Başrol oyuncularından üçünün ilk profesyonel sahne deneyimleri olan tiyatro öğrencileri olduğunu da öğrendim.. O kadar başarılılardı ki.. Özellikle de sakat Billy rolünü oynayan çocuğun (adını bilmiyorum maalesef) performansı son derece başarılıydı..
Ayrıca alkolik anne Sema Çeyrekbaşı süperdi!!
Oyunun konusu ise genel olarak İrlanda’ nın batı kıyısındaki İnishmaan adası insanlarının dünyadan kopuk, yoksun, garip yaşamlarının kara mizah tarzında anlatılmasına dayanıyor. Ahmet Levendoğlu çevirmiş ve yönetmiş. Herkesin mutlaka görmesini tavsiye ediyorum.. İstanbul Devlet tiyatrolarının web sitesinden bilgi alabilirsiniz.
www.istdt.gov.tr
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder