Rahmi Koç Müzesi’ni mutlaka gezmenizi tavsiye ederim.
Benim gibi teknolojiye ilgisiz bir insan bile zevkle gezdiğine göre birçok kişiye fazlasıyla hitap edebileceğini düşünüyorum. Dışarıda duran o uçağa binmek çok keyifli mesela.. Şu meşhur araba sergisi de etkileyici ama arabalardan da hiç anlamadığım için ben şahsen olayın magazinsel boyutu ile ilgilenmeyi tercih ettim: “Aaaa.. Burada Barış Manço’nun arabalarından da varmış!!..” gibi..:)
Onun dışında aklınıza gelen her türlü ev aletinin ( bulaşık makinesinden, elektrik süpürgesine kadar) nasıl çalıştığı uygulamalı gösteriliyor.. Yani oraya evinizde çamaşır makinesinin şeffaf olanını koymuşlar, içini olduğu gibi görüyorsunuz.. Arkasında da maddeler halinde bu aletin nasıl çalıştığını anlatan ışıklı bir pano var. Çamaşır makinesini çalıştırdığınızda sırasıyla bu maddelerin ışıkları yanıyor ve su girişinden sıkma aşamasına kadar alette nelerin çalıştığını şeffaf şeffaf, açıklamaları okuyarak izleyebiliyorsunuz.
Bunların dışında bir zeytinyağı fabrikasının nasıl çalıştığını, kayıkhaneyi, eski bir eczaneyi, marangoz atölyesini, Rahmi Koç’un çalışma odası ve balmumu heykelini ve daha bir çok ilgi çekici şeyi bir arada bulabileceğiniz bir yer.. Yani “anlatamam, görmeniz lazım!”
Bu arada unutmadan söyleyeyim, Sütlüce'de müzenin yakınlarında bir dolu küçük, salaş lokantada "uykuluk" yapılıyor.. Süper lezzetli bir et.. Gezdikten sonra onlardan birine oturup uykuluklarınızı da mideye indirebilirsiniz..:)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder