Hayalet Sevgilim :)

İki tane sevgilim, bir tane de hayalet sevgilim var… İki sevgilimin biri dişi (!) biri erkek… Şartlardan dolayı senede birkaç gün görüşebiliyorum onlarla… Daha sık görüşebileceğim birkaç sevgili daha bulsam iyi olur diyorum. Hayalet sevgilimin ise resmini wallpaper olarak bilgisayarıma yükledim… Her sabah onu görerek uyanıyorum. Gerçi o karşımda tepkisiz bir şekilde uyumaya devam ediyor ama ben yine de onu seyrederken mutlu oluyorum… Kocam ne mi diyor bu durumuma? Farklı dünyalardan bulduğum sevgililerime karşı çıkmıyor, onları kıskanmıyor, onlarla ilgili hikâyelerimi dinliyor, birlikte çektirdiğim fotoğraflara bakıyor ve hatta bazen bize katılıyor… Hatta sevgilimi elimden çalma girişimlerinde bile bulunuyor diyebilirim.. Onlardan bahsedince ne demek istediğimi anlayacaksınız..:)

İşte birinci sevgilim Rocco!!! Kardeşimin arkadaşının köpeği bir Amerikan Cocker Spaniel. Sahibinin bizim yan sokağımızda yaşadığı zamanlar sık sık bize yatılı misafir olarak gelirdi. Kapıdan girer girmez önce koridorda beş altı tur koşturur, sonra birkaç kez üzerimize atlar, sonra da hiperaktif modundan vazgeçerek yanımızda kuzu kuzu yatardı..:) İlk başlarda gezdirmeye çıkardığımızda biz değil, o bizi gezdirirdi.. Gördüğü her kuşun ve kedinin ardından fırlaması ve kendinden çok büyük köpeklere bile efelik yapmasıyla bizleri zor durumda bırakırdı.. Ama giderek büyüdü, olgunlaştı, saçlarını yandan ayıran, nargileyi devirmeden yanımızda oturabilen, salondaki ahşap yemek masamızın ayaklarını koklayarak kendini ağaç altında sanıp da çişini yapmak için bacağını kaldırma girişiminde bulunmayan bir İstanbul beyefendisine dönüştü. Ama sahibi taşındıktan sonra onunla çok az görüşmeye başladık.. Hatta en son 8 ay önce falan bizde kaldı diyebilirim. Resimleriyle idare ediyoruz artık..:(


















İkinci ve dişi olan sevgilim Adana’da.. Annemlerin yaşadıkları sitedeki bir ailenin iki kangalından biri.. Adı Işık.. Kardeşi Duman (erkek olan) ise çok hasta olduğu için artık orada değil. Işık oraların tek hakimi konumunda.. Kendisine biraz kuru gürültü diyebiliriz.. Yani duruşuyla, hırlamasıyla, kafa tutmasıyla tam bir kangal, ama gelin görün ki yabancılarla bile hemen kaynaşıp kendini sevdirmeye başlayan bir koyun (boyut itibariyle kuzu diyemedim :) ) gibi aslında.. Anneme bayılıyor. Çünkü annem her şey dahil açık büfe mutfağında onun için de her gün koca tencerelerde kemikler kaynatıyor, sosisli ve sütlü mönüler hazırlıyor, hamur işi istediğinde pizza dilimleri ve makarnalarla kendisini besliyor.. Hatta bunu gören kayınvalidem anneme “Ayselcim, kapuçino servisi falan da yapmaya başlarsın Işık’a sen yakında” demiş ki haksız olduğunu düşünmüyorum..:) Adana’ya gittiğimde hasta olma sebebimdir Işık.. Hava nasıl olursa olsun, ıslak saçlarla ve ev kıyafetleriyle yatana kadar bahçede Işık arayışında oluyorum çünkü.. Acayip karizma bir hayvan.. Sarılıyorsun, öpüyorsun, kaşıyorsun, hiç oralı değilmiş gibi durmaya devam ediyor. Sıkıldı galiba, birazdan tekrar yanına geleyim diye ayağa kalkıp gitmek üzereyken pat diye ayağını bacağıma atıyor.. Yani “Hoop, nereye böyle hayırdır? Devam etsene kaşımaya!” demek istiyor. Eee, mecburen bırakıp gidemiyorsunuz tabi, kalıyorsunuz başında..

Bir de bir hafta boyunca her gün kangal eğitme girişiminde bulunayım dedim ama acı bir tecrübeyle Işık’ın bana bir taraflarıyla güldüğünü anlamış oldum. Her gün 15–20 dakikamı ayırarak Işık’a terlik atıp geri getirmesini öğretmeye çalıştım. Hatta bunu örneklerle kendisine gösterdim.. Ama bir hafta boyunca terliğin peşinden koşturan ben oldum.. O ise kılını bile kıpırdatmadan pinpon maçı izler gibi benim heyecanla bir oraya bir buraya koşturmamı izlemekle yetindi.. Hatta bazı günler başını iki yana sallayıp “yok ya, bu soytarıyla uğraşmama gerek yok, Allah ıslah etsin” diyerek çekip gittiği bile oldu..:( Bu arada annemle benim bin türlü ilgi göstermemize rağmen kendisi babama ayrı bir aşık.. Bu durum bizi biraz kıskandırmıyor değil, ama en azından doğası itibariyle normal olduğunu bilmek bizi rahatlatıyor. Ne de olsa o bir dişi!!


















Hayalet sevgilime ise bahçeli evimiz olduğunda kavuşacağım… Onu İhsan’a kaptırmamak için kesinlikle erkek olmasını istiyorum… Kocam, ben, bahçemiz ve ağırlıklı olarak benim sevgilim olacak Golden Retriever’ımız ile birlikte mutlu ve mesut bir yaşam süreceğiz inşallah..:) İşte bir süre sonra gerçeğe dönüşecek hayalet sevgilimin resmi aşağıda.. İkisinden biri olabilir, ama daha sarı olan tercihimdir..:)























Ha bu arada kocamla sevgililerimin arası çok iyi ve hatta onları elimden almaya çalışıyor demiştim ya.. İşte size kanıt niteliğinde bir resim daha..:)



1 yorum:

Adsız dedi ki...

dunyada daha sevecen bir cins kopek varmi acaba? Ne hos bakiyorlar..