Balkonumdaki Mucize

Aynı evde yaşıyoruz, ama onu yok sayıyorum. Balkonda yaşıyor zaten. Atmayıp da balkona koyduğumuz bambu raflığın en üst katında yaşıyor. Kışın hemen hemen hiç görüşmüyoruz. Ama bahar aylarından itibaren balkonun kullanımı arttıkça onu görüyorum. Mümkün olduğunca onunla göz göze gelmemeye çalışıyorum. Çünkü o direnişiyle, kendini bırakmayışıyla, yalnızca temel ihtiyaçlarını karşılayarak bana en güzel halini göstermesiyle ve tüm bunları onu görmezden gelen bana sitem etmeden yapmasıyla kendimden utanmama neden oluyor. Kimden mi bahsediyorum? Dört senedir balkonumda yaşayan –hem de bana rağmen- Sardunya’dan!





















Dört sene önce bahar döneminde balkonumuzda çiçek bakmaya karar verip, bir hevesle fidanlıktan değişik çiçekler almıştık. Ama bu konuda çok başarısız olduğumu itiraf etmem gerekiyor. Çiçeklere bakamıyorum. Birkaç gün hevesle suluyorum, onlarla konuşuyorum, solan yapraklarını temizliyorum, vs, ama sonra unutuyorum onları... Zaten aldığımız çiçeklerin çoğu sezonluk olduğu için o senenin kış mevsiminde yok oldular ve bir daha çıkmadılar. Sardunyalar da kış geldiğinde doğal olarak soldular, çiçekleri yok oldu, yaprakları döküldü, yemyeşil ana gövdesi bile kahverengiye döndü. Bütün çiçeklerin kuruduğunu düşünerek saksıları balkonda üst üste koydum.

Ama Sardunya orada öylece kalmak istemedi! İnat etti! Her bahar önce gövdesini yeniledi, sonra yemyeşil yaprakları çıktı ve sonra onlarca tomurcuk meydana geldi ve muhteşem çiçekler açtı. Hem de onu sulamayan, kar altında bırakan, toprağını değiştirmeyen, öldüğünü düşünüp balkonun bir köşesine bırakan bana rağmen bu sene de dahil olmak üzere her bahar inatla bana bir şeyler anlatmaya devam etti. Ama ne gezer bende onun bilgeliği?




















Ya doğaya uyum kabiliyeti, yılmadan ve şikayet etmeden direnme özelliğine ne demeli? Şükranla kabul ettiği nimetlerin (hava ve yağmur suyu) karşılığında kendisini de bir nimet olarak sunmayı başarabilme erdemi! Yalnızca temel gereksinimleri karşılandığı ve zor koşullar altında yaşadığı halde yaşama gülerek bakabilmeyi başarma özelliği! Verdiği zorlu yaşam mücadelesinden şikayet etmemesi, alçakgönüllü güzelliği ve yalnızca hayatta kalabilmeyi değil, yaşamdan keyif alarak ve etrafına keyif vererek yaşamayı başarması! Şımarıklık yapmaması! Kendisini mutsuz edeni bile büyüleyebilme ve mutlu edebilme bilgeliği! İntikam almaması ve kin duymaması! Hepsinden önemlisi kendini hiç bırakmaması ve yaşama dört elle sarılması!

Sizce de balkonumdaki Sardunya'dan almamız gereken koca bir yaşam dersi yok mu? Ne dersiniz?

2 yorum:

ihsancay.blogspot.com dedi ki...

imgosum valla bir olay ancak bu kadar guzel anlatilir diyor ve bir kez daha okudugum bu yazindan ayni oranda bir kez daha etkilendigimi belirtmeden gecemiyorum.
optum guzel yanaklarindan
kocan gurbetten bildiriyor:)

Unknown dedi ki...

İmge ,babamın ısrarları üzerine dayanamadım internete girdim ve merakla bu yazını okudum...Zaten ifade yeteneğine hayranım (biliyorsun)...Bu yazına ultra hayran kaldığımı belirtmek istedim...Gerçekten eline sağlık şekerim..