Pazar günü Avusturya Parlamentosu'nun önünden geçiyoruz. Her "rehberli tur" gördüğü yere dalan ben buranın da "içi gezilecek" diye not almışım. Madem önünden geçiyoruz, o zaman gezelim diye bilet almak için içeri giriyoruz. Bize o gün ziyarete kapalı olduklarını, çünkü seçimlerin yapıldığını söylüyor yakışıklı bir görevli. Dışarı çıktığımızda her yerde TV kanallarının yayın araçlarını ve ekipmanlarını yerleştiren gazetecileri yeni fark ediyoruz! Az kalsın oylamaya falan katılacakmışız! O zaman bugün binanın ve sonradan binanın önüne eklenen ve Bilgelik Tanrıçası'nın elinde asasıyla başrollerde olduğu bu güzel çeşmenin fotoğraflarını çekelim, son gün de binanın içini gezeriz. (Bu arada binayı gezdiren rehber, birkaç kez bu tanrıçanın adını söylemişti, ama hatırlayamıyorum! "Athena" olmayan bir "Goddess of Wisdom" tanıyan varsa öne çıksın lütfen! :) )
O gün rehberli turların saatlerini öğreniyor ve son gün yeniden buraya geliyoruz. Bu arada Parlamento Binası şehrin en merkezi yerinde. (Metronun U2 ve U3 hatlarını kullanarak Volkstheater durağında ya da 1,2,D ve J Tramvaylarıyla Parlamento durağında inebilirsiniz.) Hatırladığım kadarıyla günde iki ya da üç kez rehberli tur yapılıyordu. Yalnız rehber hem Almanca hem de İngilizce açıklama yaptığı için aslında bu turda gereğinden iki kat fazla süre harcamış oluyorsunuz. Yani benim gibi "zaman takıntılı" birine göre hiç değilmiş!
Parlamento binasının mimarı Theophil Hansen, hem binanın dışını hem de kapı kulplarından duvarlarına kadar içindeki her detayı tasarlamış. İlk olarak 24 sütunlu holü görüyoruz. Her biri yaklaşık 16 ton ağırlığında olan bu sütunlar Parlamento binasının inşaası sırasında 350 km uzaklıktaki Salzburg'dan buraya taşınmış. Bugün burada basın toplantıları, sergiler, TV programları gibi etkinlikler düzenleniyormuş.
Daha sonra sırasıyla Milli Konsey ve Federal Konsey'in toplandığı (9 eyaletin gönderdiği temsilciler) salonları görüyoruz. Aşağıda Milli Konsey'den bir görüntü var. Bu salon yenileneceği için yakında kapanacakmış ve milletvekilleri de bir süre Tarihi Meclis'te toplanmaya devam edeceklermiş. (Bana sormamış olsalar da bu kararı sonuna kadar destekliyorum, çünkü şimdi kullandıkları bu salona hiç bayılmadım!)
Parlamento içindeki en favori mekanım "Tarihi Meclis" oldu. Mimar Theophil Hansen, bu yarım daire şeklindeki meclis salonunu tasarlarken eski Yunan tiyatrolarından esinlenmiş. Burası çok görkemli ve ağırbaşlı havası olan bir salon:
Salonun en bayıldığım yeri ile ilgili bir tahmini olan var mı? Heykeller, sütunlar, işlemeler falan değil! Bu salonun yelpaze şeklindeki Bohemya kristalinden yapılmış tavanına bayıldım! Bu tavanın üstünde galiba çelikten bir kat daha varmış. Dolayısıyla binanın bir kısmı savaş sırasında atılan bombalardan dolayı hasar görmüş olsa da tavan, hâlâ orijinal halini koruyormuş!
Kocacım'a not: İso ya, ileride bir zaman yaşayacağımız bir evin bir odası (tercihen hobi/okuma odası) yarım daire şeklinde olsun ve tavanı da böyle olsun. Ne dersin? (İç ses:Tavan böyle olacağına göre yarım daire şeklinde çatı katı olan bir ev istiyorum galiba! Hımm, yine tuhaf bir istekte bulundum sanki?!)
2 yorum:
Tööbe yareppim!!!
Bak gene...
Ne var yahu?! Söylesene açık açık?? :))
Yorum Gönder