Hundertwasser'in rengarenk evlerinden sonra bu kez Prater adı verilen bölgeye gidiyoruz. Burası kocaman bir eğlence ve dinlence alanı diyebiliriz. İçinde bir sürü değişik aletin olduğu bir lunapark ve koruma altında olan koca bir orman bulunuyor. Ama bizim gidiş amacımız ikisi de değil! Biz tarihi dönme dolaba binme niyetindeyiz.
Vikipedi'den alıntı:
"Prater içinde bulunan lunaparkta Viyana’nın sembollerinden olan Riesenrad (Dönme Dolap) 1896 yılında İmparator I.Franz Joseph’in tahta çıkışının 50. yılı dolayısıyla İngiliz mimar Walter B. Basset’e 30 adet vagonlu olarak yaptırılmıştır. II. Dünya Savaşı’nda hemen hemen tamamı yanmış 1947 yılında 15 vagonlu olarak tekrar hizmete açılmıştır."
İşte o 15 vagondan birinin için yükselmeye başladık:
Az önce Vikipedi'den alıp, sizinle paylaştığım bilgileri gitmeden önce okumuş olsaydım bu alete biner miydim?! "Tamamı yanmış!" ve "sayı 30 vagondan 15'e inmiş" gibi bilgiler beni biraz dehşete düşürdü doğrusu! Demek ki bilgi sahibi olmak her zaman iyi bir şey olmayabilirmiş! Ya da "fazla bilgi cesaretin düşmanıdır" gibi bir atasözü çıkarabilir miyim acaba buradan? Bunun üzerinde biraz çalışalım bakalım.(Benden sonraki nesillere bir Atasözü bırakma takıntımı hatırlamak isteyenler buraya buyursunlar.)
Aşağıdakiler de dönme dolabın en tepelerindeyken çektiğim bazı resimlerdir. Bu arada ilk resimde de lunaparkı görüyorsunuz:
Bu arada orada olduğumuz beş gün boyunca yağmur yağan tek akşam da dönme dolaba gittiğimiz akşam oldu. Neyseki vagonların her tarafı kapalı olduğu için problem yaşamadık. Yanımızda şemsiye ve yağmurluk da yoktu, ama Prater'in hemen karşısındaki metro istasyonuna kendimizi atarak otelimize gittik. Yanımıza şemsiyemizi alıp, Viyana konusunda kendisinden sayfalarca bilgi aldığım arkadaşım Cansu'nun önerdiği ve otelimize çok yakın olan Mas! adlı Meksika lokantasına kendimizi attık!
Bugün de çok keyifli bir gün oldu! :)
4 yorum:
Siz her haftasonu yurtdışında mısınız arkadaş?
Nedir bu ya, bir gün Honolulu, bir gün Bolu (kafiye uysun diye diiiil, nay nom)!!!
Hanım hanım, bu memleketin evlataları açbiilaç gezerken nedir bu Evroopa sevdası, nedir bu Baltık ülkeleri takıntısı, nedir bu dönmeşey çıkıntısı (kafiye uysun diye diiiil, nay nom)!!!
Şöyle bir baktım siteye, af buyur gitmedigin bi chayennemin dibi kalmis... Bööle bi efendim afralar tafralar, bööle bi, "Ben Evropa görmüş kadınım ayol!"lanmalar, bööle bi bi şeyler (kafiye uysun diye diiiil, nay nom)!!!
Neler oleyyor yaa'hu?
Cumburbaşkanıyla mı evlidir nedir bu be ya? Ayıp oluyor bayaa (kafiye uysun di... ha? tamam bea, kafiye olsun diye, alla alla)!!!
imsa: bıkkın canı(çok)sıkkın
Bıkkınım Canısıkkınım,
Sıkma canını her şeye, bıkma hemen!
Nazar etme nolur, git senin de olur.. (Hakkımda kim ne düşünüyorsa, 10 kat fazlasını onlara geri gönderme büyüsü biliyorum, ona göre!! )
Bir indirimli uçak bileti, bir de Internet'ten üç yıldızlı uygun fiyatlı otel ayarlamaya bakar bu işler. Ondan sonra o fiyata Antalya'da bir hafta yapamayacağın tatili yurtdışında yaparsın, adın da "Avrupa görmüş kadın" olur böylelikle..:))
Bunun için cumhurbaşkanı ile evli olmaya gerek yok! (Allah Korusun ayrıca!!!)
Bak şimdiden uyarıyorum seni, böyle her geziye laf edeceksen bozuşuruz, çünkü bunlar daha başlangıç.. Daha Karayipler var, Afrika var, Hindistan var, Avustralya var, dünyanın görmediğim yeri kalmayacak inşallah! Acun'un kadın versiyonu olmaya ve ölmeden önce Evliya Çelebi misali bir Seyahatname yazmaya ahdettim!
Bence sen de bir rota çiz kendine bak! Benim burada verdiğim bilgilerden yararlanır ve dönüp "Vay be, ne iyi olmuş da Kıvırcıx'ın sözünü dinleyip düşmüşüz yollara" dersin karıcığına..:)
Önümüzdeki bayram tatiline iki ay var, hadi bakalım, başla hemen organizasyonlara..
Hah hayt, ben bi kerem tenezzül etmem oralara gitmeye be...
Nedir?
Trakya dediğin zaten Evropa a be...
Budur!
İlginç bir bakış açısı valla! Anadolu Yakası'na geçince kim bilir nasıl hissediyorsundur kendini! Koskoca Asya kıtasını görüyorsun ne de olsa!! :)
Yorum Gönder