1695 yılında yapımına başlanan bu saray son derece büyük bir alan üzerine kurulmuş. 1996 yılında ise UNESCO'nun Dünya Kültür Mirası listesindeki yerini almış. İçinde fotoğraf çekilemiyor, o yüzden içi ile ilgili bir fikir edinmek isteyenler web sitesine bakabilirler. Yine Hofburg'da olduğu gibi İmparator Franz Joseph'in ve Sisi'nin odaları en ilgi çekici yerler. Bunun dışında Maria Theresia'nın odaları, tablolar, ziyafet masaları da son derece görkemliydi.
Aşağıda gördüğünüz üzere arka tarafında muhteşem bir bahçesi var. (Yeni wallpaper'ım!) Bu arada bu bahçenin içinde dünyanın en eski hayvanat bahçesi, labirent, botanik bahçesi, çeşmeler ve resimde de ufukta gördüğünüz Gloriette adlı yapı bulunuyor.
Gloriette'ye doğru yürümeye başlıyoruz. Önümüze muhteşem bir çeşme çıkıyor. Çeşme başı molası verip, tırmanmaya devam ediyoruz:
Artık yaklaştık. Aşağıda ilk resimde Gloriette'yi görüyorsunuz. İkinci resimde de hızını alamayıp onun da tepesine çıkan beni! :)
Burada Schönbrunn'a biraz tepeden baktıktan sonra aşağıya iniyoruz. Labirente girsek mi girmesek mi diye düşünüyor, daha sonra burada kaybolup da zaman kaybetmeye hiç gerek olmadığına karar veriyoruz. :) İşte İso'cum karar aşamasında!
Labirente bulaşmadan bahçenin içinden çıkışa doğru yürürken önümüzden bir şey atlıyor. O da ne? Yaşasın!! Amerikalı sincaplardan sonra bir de Viyanalı sincap görmüş oldum!!
Not: Saraya metronun U4 hattını kullanarak Schönbrunn durağında inip, saraya gelebilirdik, ama bu istasyonda bir çalışma olduğu için bu durağın 1 Kasım'a kadar kapalı olduğunu öğrendik. O yüzden 1 Kasım'a kadar Schönbrunn Sarayı'na gitmek isteyenler 10 ve 58 no'lu tramvayları kullanabilirler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder