Gerçi bu yazıyı cildimin ve saçlarımın kötüleştiği ve iki kilo fazlamın olduğu bir dönemde yazmıyor olsaydım, daha iyi olabilirdi. Yani sağlık açısından değil, kozmetik açıdan da daha coşkulu olabilirdim. Ama olsun! Bu tür kozmetik sorunlar genellikle dönemsel olurlar ve bir şekilde çözüm bulunabilir. Ancak sigara kaynaklı sağlık sorunlarının öyle olmadığını gayet iyi biliyoruz.
Benim bir yıllık bilançom şöyle:
Son 365 gün içinde 275 paket sigara içmemiş oldum. Her bir sigaranın kalp krizini tetikleyebileceğini, akciğerlere ve damarlara sıkılan bir kurşun olduğunu düşünürsek, kendime toplam 5,500 adet kurşunu sıkmamış oldum. Bunun bana maddi getirisi de yaklaşık 1,500 YTL oldu. (Şu anki sigara fiyatlarını bilmemekle birlikte bıraktığım dönemki fiyatlardan hesaplama yaptım.)
Sadece bir yılın bile rakamları çok etkileyici değil mi?
Bu arada ilk altı ay hiç kilo almadığımı ve sigara içmenin aklıma hiç gelmediğini belirtmeden geçmeyeyim. Son altı ayda ise yaz başından bu yana homini gırtlak modda olduğum için biraz kilo aldım (ki bunun sigara ile alakası olduğunu sanmıyorum) ve yurtdışı tatillerde insanların içtiklerini gördükçe "şimdi bir tane yaksam ne de güzel olurdu" diye düşündüğüm oldu. Daha önce başka bir yazımda da belirtmiştim: Bence bu yasaklar ve içildiğini görmemek işi kolaylaştıran bir şey.
Bu bir sigara yakmanın aklıma düştüğü dönemlerde kilo almamı da bahane ederek İhsan'ın "şunu yiyelim, bunu içelim" tekliflerine karşı onu "bana yemek yedirirsen ben de sigaraya başlarım" diye tehdit etmeye başlamıştım. (Kimi tehdit ediyorsam artık!) Bunu sık sık tekrarladığım bir dönem "Acaba yeniden başlamayı istiyor muyum yoksa?" diye de durup düşündüm. İçimden verdiğim yanıtın beni korkuttuğu anlar oldu. Yani aslında istediğim sihirli bir dokunuş gibi çok canım istediğinde "tek bir tane yakmak", sonra yine eski hayatıma dönmekti. Ama eski bir sigara tiryakisi olarak "tek bir tanecik" sigara diye bir şey olmadığını çok iyi bildiğim için bu fikre sıcak yaklaşmadım.
Sonra bir gün iki arkadaşımla birlikte Beyoğlu'ndaki Özsüt'ün üst katında bir kahve içimlik buluşmaya karar verdik. Ortamda sigara içilebiliyordu ve orada oturduğumuz yaklaşık bir buçuk saat içinde gözlerim ve boğazım yanmaya başladı. İnanılmaz rahatsız oldum (ve her zaman da sigara içenlerin yanında rahatsızlık duymadan oturabilen bir tip olmuşumdur.) Başka işlerimi de halletmek için tüm gün dışarıda olduğum o gün boyunca üstümün başımın inanılmaz kötü koktuğunu hissettim. Eve gelir gelmez montum dahil üzerimdeki her şeyi çamaşır makinesine attım ve artık "yemeğe karşı sigara" tehditlerime (!) de son verdim. Günde bir pakete yakın içerken nefesimden ve giysilerimden yayılan kokuyu düşünemiyorum bile!!
Bir de alkolsever bir çift olduğumuzu daha önce de söylemişimdir. Sigarayı bırakırken bir korkum daha vardı. İtiraf ediyorum: Eskisi kadar keyifle içki içemeyeceğimizden çok korkuyordum! Ama hiç de öyle olmadığı gibi, aksine yediğinizin tadına daha fazla varabildiğiniz şekilde içtiğinizi de daha keyifle içebilmeye başlıyorsunuz. Ayrıca içme kapasitenizle birlikte dağılma eşiğiniz de tırmanışa geçiyor! Şimdi içki gecelerinde sigara yine aklıma geliyor; ama genellikle şu tür dehşet dolu ifadelerle: "Böyle bir içki gecesinde bir de sigara olsaydı sabaha ne korkunç kalkardık!" ya da "Bu salonda içkiyle birer paket de sigara içiyorduk, soluduğumuz havayı düşünebiliyor musun?"
Sonuç olarak, sigaradan kurtulmanın yararları açısından asıl kutlamaları üçüncü, beşinci, onuncu ve daha sonraki yıllarda yapmam gerekecek. Sigaranın zararları nasıl ki uzun vadede ortaya çıkmaya başlıyorsa, ümit ediyorum ki o zararları yaşamayarak asıl yararlarını da uzun vadede görmüş olacağız. Ama insanoğlu o kadar uzun vadeli şükretmeye programlı olmayan ve çabuk unutan bir varlık olduğundan ben ilk yılımda kutlamamı yapayım dedim. Bu arada İso'cumun da kutlama günü 29 Aralık olacak.
Son olarak sigara içenlerin en sık düşündükleri şu konuları birkez daha hatırlatmak istiyorum:
* Sigarayı bırakınca kilo almazsınız.
* Yerine çekirdek, sakız, vs gibi bir şey koymadan da sigarayı bırakabilirsiniz. (Zaten öyle yapın ve hayatınızdan gereksiz bir fazlalığı çıkarırken, başka bir tanesini eklemeyin.)
* Sigaranız olmadan da içkiden, kahveden ve sosyal ortamlardan keyif alırsınız.
*Sigara "krizi" en fazla 3 hafta sürecektir. Sonraki krizlerinizin vücudunuzun nikotin ihtiyacından kaynaklanan değil, "psikolojik krizler" olduklarını unutmayın!
* Sigara içmediğinizde güzel kokarsınız.:)
Dolayısıyla sigarayı bırakmaktan korkmayın! Ve gelecek sene siz de kutlamalara katılın! Sizi motive etmek için şampanya açtım, daha ne yapayım?! :)
7 yorum:
Tebrik ediyorum İmgeciğim seni.İradene yenik düşmediğin için.
Sana kocaman bir aferin İmge!:o) Çok sevindim.
İmge şampanya falan dedin aklım karıştı..ben de kendi bırakmamın tam ikibuçuk senesini kutlayım şurda usul usul ;)
Mehtap,
Çok teşekkürler..
Özlem,
Aferin almaya bayılırım.. Bu kez feci hak ettim hem de değil mi? :)
Kıymet,
Açtığım şampanyadan bir kadeh kendime alıyor, kalan şişeyi saygılarımla sana bırakıyorum. :)) Usul usul değil, gayet şaşaalı bir kutlamayı asıl hak eden sensin galiba! :)
Fistikcim, resmindeki sampanya bizim actigimiz gazlı, uzum suyundan bozma sampanya taklidi yapan sekerli meyve aromasına benzemis sanki. Pek sampanya gibi durmuyor renk ve goruntu.. katiliyormusun?
Bak yaa.. Beni tebrik edeceğine neye takılmış benim datlu kocam! :)
Bak o akşamüstünü hatırlattın bana şimdi.. Balkonda "sıkıntılı dönemlerimize" son temalı şampanya kutlamamız, açtığımız o şık şişenin içinde üzüm suyu olduğunu öğrendiğimizde tam bir hayal kırıklığıyla sonuçlanmıştı!! :)) Ah, o kabus günler!!!
bence bu ayri bir yazi konusu:)) anlat anlat
Yorum Gönder