"Maya Takvimi, İncil ve Tevrat baz alınarak yapılan hesaplamaların tümü 2012'de dünyanın sonu geleceğini gösteriyor."
21 Aralık 2012 tarihinin dünyanın sonu olduğunu öğrenen 53 yaşındaki Belçikalı Patrick Geryl işini gücünü bırakıp, bu konuda Maya Takvimi, İncil ve Tevrat'tan edindiği verilerle kitaplar yazmış. Ayrıca kendisine 20 kişilik bir "kıyametten kurtulma timi" kuran Geryl, Afrika'da büyük bir arazi alarak burada sığınak inşa etmeye başlamış. İnsanlara da şunu öneriyormuş: "En iyisi işi bırakıp tatile çıkmanız. Ben her yıl 6 defa tatile çıkıyorum..."
* Öncelikle üç yılımız kaldıysa bence de tamamını tatile çıkarak geçirmemiz en mantıklısı. Bütün birikimleri, malı, mülkü nakde çevir ve Evliya Çelebi modunda at kendini yollara. Ama yine de kontrollü harca ki Aralık 2012'ye kadar elinde para kalsın. Zira işi gücü olmayan bir seyyah olacağın için para diye kapısını çalabileceğin bir yer olmayacaktır. Demek ki neymiş? Rahmi Koç falan değilsek, üç yılımız bile kalsa para konusunda bir sorumluluk bilincine sahip olmamız gerekiyormuş! Bir de 2012'de dünyanın sonu gelmezse boş gezenin boş kalfalarından oluşan koca bir ordu ile "İlk hedefimiz Patrick Geryl. İleri!" diyerek bu Belçikalı arkadaşın üzerine yürüyormuşuz.
* İkinci olarak, bu durumdan Maya Takvimi'nde, İncil'de ve Tevrat'ta bahsedildiği yazıyor. Yani Kuran'da böyle bir bilgi yok! O zaman "Hamdolsun, Kıyamet bizi teğet geçebilir!"
* Son üç yılımız kaldıysa haz etmediğiniz arkadaş, akraba, eş ve dostlarınızı iyice ayıklayarak, bu kısa zamanınızı iyi değerlendirin. Sinirinizi zıplatacak kişilerden uzak durun. Değerli zamanınızın bir dakikasını bile onlarla ya da onları düşünerek harcamayın. (Düşünüyorum da ben zaten son bir-iki senedir farkında olarak ya da olmayarak bunu yapıyorum galiba! Kıyameti hissettim mi ne?)
* Bırakın İstanbul'da, Ankara'da, Bodrum'da ev ya da arsa fiyatlarını araştırmayı. Afrika'daki emlakçılarla iletişim kurun! Görmüyor musunuz kıyametten kurtulma timi çoktan oraya mitili atmış bile. Herhalde Geryl'e göre göktaşı dünyayı yok edip, manyetik dengesini değiştirecek, ama Afrika'yı teğet geçecek!
* Sigaraya başlayın, alkol tüketiminizi artırın, diyeti boşverin, haberleri izlemeyin! Üç yılımız kaldıysa sağlığın lafı mı olur aramızda canım! Ama sakın ola bir yerinizi falan kırmayın. Kırıkların tam anlamıyla iyileşmesi en az üç ay sürdüğü için ömrünüzün on ikide birini alçıda geçirmiş olursunuz! Aman dikkat!
* Korneanız olması gerektiğinden inceyse bile lazer ameliyatı olun ve gözlüksüz ve lenssiz görmenin tadını çıkarın. Nasılsa, uygun göz yapısına sahip olmayan gözlerin ameliyat edilmesi halinde yaşanabilecek olası komplikasyonlar genellikle on yıl sonra falan ortaya çıkıyormuş! (İnce korneam aklıma geldi, hüzünlendim ben yine! Korneam ince olacağına bacaklarımın üst kısımları ince olsaydı ya!)
* Tıpkı eski günlerdeki gibi gönlünüzce güneşlenin! Koruma faktörlü kremleri kullanmadığımız, onun yerine havuç yağı/kakao yağı/bebe yağı gibi koruyucu etkisi olmayan bilimum yağları sürerek saatlerce güneşin altında kaldığımız o günlerdeki gibi. Ne cildimizde leke olurdu, ne melanomu bilirdik o zamanlar! Ancak havuzdan denizden çıkmadığımız için kulak problemlerimiz eksik olmazdı. Eee, günde yüz defa bombalama, ters, düz, balıklama, el ele tutuşarak, uçarak, dans ederek, vs her türlü atlama çeşidini denerdik. O kadar da olsun artık!
* Öldürmeyi(sakatlamayı ya da dövmeyi) planladığınız birileri varsa bir süre daha dişinizi sıkın! Kısacık ömrünüzü hapislerde çürütmek istemezsiniz değil mi? O yüzden öldürülecekler listenizi hazırlayın ve 20 Aralık 2012 günü hepsini sıradan geçirin. Benim listemin ilk sırasını iki kişi paylaşıyor. Bir tanesi gün içinde, sabahın köründe ya da gece yarısından sonra topuklu ayakkabılarla defalarca tepemizde koşturup duran üst kattaki komşumuzun kızı. Gerçi onu öldürmeyip, ayaklarını da kesebilirim! (Dün üç boyutlu korku filmi İz'i izleyince aklıma böyle tuhaf fikirler üşüştü galiba!) Diğer kişi ise gizli bilgidir! Ona daha özel bir muamele yapacağımdır!
* Üstteki maddeyle ilgili olarak sizi haklamak isteyebilecek kişilerin de olabileceğini unutmayın! Kendinizi sağlama alarak sona bir ay kala, yani 21 Kasım 2012'den itibaren gezip tozmayı bırakın ve kalan paranızla bir(kaç) koruma tutun. Yatarken bile yanınızda olmalarına dikkat edin! Yatağınızdaki düşman filmini aklınızdan çıkarmayın. (2012'de dünyanın sonu gelmezse 1. maddeye bakıyor ve son satırında yazan eylemi gerçekleştiriyoruz.)
* Bu arada şu an bebek bekleyenler için çok üzgünüm. Eğer gerçekten kıyamete üç yıl kaldıysa ömürlerini çocuk bakmakla tüketecekler! :)
* Son olarak, bu safsataya inanıyorsanız yaşamınızı akciğer kanseri adayı, obez bir evsiz olarak sokaklarda sürdürmeye veya hapiste geçirmeye kendinizi hazırlamaya başlayın! Bari gezdiğiniz gördüğünüz yerleri web sayfalarınıza yazın da yaşama bir katkınız ve 2012 sonrası yaşamına devam edecek olan bizlere bir faydanız olsun. :)
4 yorum:
Yav ben bu bebek işine hiç bulaşmıyım en iyisi :)
Şu bacakların üst kısmı zayıf olaydı inlemesine bir nağmede benden.
Selamlar :)
Ruhdağı,
Kıyamet olsun olmasın bebek işine bulaşan herkesi cesaretinden ötürü takdir ediyorum zaten. :)
Hah haayt... Yarıldım vallahi okurken... Sesli okudum arkadas da yarıldı. "Kim yazmış bunu?" dedi, "İmge Tan," dedim... Adres bile söyledim yahu.
Ben daha nasıl yapayım bu sitenin reklamını a dostlar?
Süpersin..Hakkını nasıl öderim bilemiyorum..:)
Yorum Gönder