Bugün aldığım bir e-posta sayesinde öğrendiğim muhteşem bir hareketten söz etmek istiyorum sizlere. Gerçi bu birkaç senedir yapılan bir uygulamaymış, ama benim hiç haberim yoktu. Türkiye'de de yeterince yaygın olmadığı için bilmeyen ve duymayan herkese yaymak istedim.
Amerika'da yeni bir moda çıkmış: Birtakım kisiler, kamuya açık yerlere okudukları kitapları bırakıyorlarmış. Diyelim bir parka gidip bir banka oturuyorsun ve bankta bir kitapla karşılaşıyorsun. Trene biniyorsun,koltuğunda bir kitap bulunuyor. Marketten alışveriş yaparken elini atıyorsun, birisi bisküvi paketlerinin arasına bir kitap yerleştirmiş. Telefon kulübesine giriyorsun, telefonun yanında bir kitap... Define bulmak gibi! Roman, şiir, öykü, deneme, artık bahtınıza ne çıkarsa...
Bu akımı başlatan kişi Ron Hornbaker adında, Missouri eyaletinden bir bilgisayarcıymış. Ve bu olaya 'BookCrossing' deniyormuş. 'Kitap gezdirme/çevirme/dolaştırma' gibi bir anlama geliyor. Fransa' da bu uygulamayı yapan dokuz bin kişi varmış şimdiden ve ortalıkta dolaşan serseri kitap sayısı da on bini geçmiş...
Bu nedir biliyor musunuz? Bir çeşit okuma ve okutma kampanyasıdır. Paylaşmaktır! Ve başlı başına kocaman bir bilinçlendirme projesidir.
Güneşlenmek için uzandığınız şezlongun altında, içinde şöyle bir not olan bir kitap bulursanız sakın şaşırmayın: (Türkbükü'nde yaşanmış örnektir)
"Ben bu kitabı severek okudum. Ve bitirdiğim yerde birakıyorum. Sizin de seveceginize eminim. Severseniz okuyun, sevmezseniz aynen bulduğunuz yerde bırakın. Okursaniz, numara verdikten sonra siz de olduğunuz yerde bırakın lütfen..
03 / 2005 - Türkbükü"
03, üçüncü kişinin bu kitabı bıraktığını belirtiyormuş. Anlayacağınız üzere her bırakan kişi yerini ve numarasını yazıyor ve böylelikle kitabın yolculuğunu ve kaçıncı elde olduğunu da anlıyorsunuz.
Şu an 130 ülkeden 759,938 kişinin katıldığı bu dev kütüphane projesine biz de bir yerlerden başlasak nasıl olur sizce?
3 yorum:
Merhaba, blogunuza ilk yorumum bu, konu kitap paylaşımı olunca fikrimi belirteyim dedim:) Bu oluşum dediğiniz gibi çok önceden beri var, Türkiye'de de 2005 yılında duyulmuştu sanırım. İlk duyduğumda ay çok güzel ama bizim memlekette işlemez bu sistem demiştim ve maalesef dediğim gibi çıktı, bu konuda çok daha detaylı yorumlar ve bilgilendirmeler eksisozlukte var (bookcrossing /gezgin kitap). Bu oluşumu desteklemek için kurulan www.gezginkitap.com şu anda yok mesela, sonra www.sokakkitaplari.org vardı onun anasayfasına da arabam.com galerisi gelmiş:( Radikal bir ara ""radikal kitap" gibi bir adla kampanya başlatmıştı, ondan da ses soluk yok. En son www.seyyarkitap.com kalmış elde, onun da son kitap girdisi Mart 2007. Keşke sizin heyecanınızı boşa çıkarmayacak bir oluşum yeniden başlasa ama benim hala umudum yok, gözlemlediğim şey bizim insanımızın hala belli bir kitap okuma seviyesine gelemediğidir. Ayrıca bu uygulamada ele geçen kitapların yarısının da dolaşıma tekrar bırakılmayacağına dair bis his var içimde. Olumsuz ve heves kırıcı olmuş olabilir bu yorum ama en azından çevremizdekilerle başlayabiliriz bu işe yine paylaşırız kitapları, kitaplar hakkında konuşuruz durmadan, her gördüğümüz çocuğa kitap okumayı sevdirmeye çalışırız:) Bağışlarız güzel kitaplarımızı bir okul kütüphanesine. Yapılabilecek şeyler çok ama belli mi olur belki sizdeki heyecan bir kıvılcım olur ve yeniden canlandırır bu uygulamayı belki bu sene belki daha sonra. Bu konuda atacağınız bir adım olursa ben de desteklerim seve seve. Eminim pek çok destekçi de çıkacaktır. Diğer bir alternatif de kitap takas sistemleri. Bununla ilgili birkaç site vardı ama şu an hatırlayamadım, en azından gerçekten okumak isteyenlerin buluştuğu bir nokta oluyor, etkisi bookcrossing kadar olmasa da.
Merhaba Nur,
Aslında bu mail bugün bizim kolejin mail grubuna geldiğinde çok heyecanlandım. Sonra hemen web sitelerini inceleyip, dünyadaki rakamları görünce daha da heyecanlandım. Sonra Türkiye'deki duruma bakayım dedim ve ekşi sözlük'te senin de yorumunda bahsettiğin linkleri gördüm ve hevesim kaçar gibi oldu. Hatta 2006'da yapılan bir yorum da bu projede Türkiye'den kayıtlı yalnızca üç kitap olması hakkındaydı. (Son duruma bakmadım, çünkü hevesimi kaçırmak istemedim. Sonuçta 100% artış bile katılımın yerlerde süründüğü anlamına gelir! 6 kitap da pek iç açıcı değil, öyle değil mi!)
Ama yine de bu yazıyı yazarken maili gördüğüm andaki heyecanla yazmayı tercih ettim. Burada çok büyük çaplı bir şeyler yapamayabiliriz, bu hareketi yeniden canlandıramayabiliriz ve geniş kapsamlı bir fark yaratamayabiliriz, ama belki de bir(kaç) kişinin hayatında önemli bir fark ya da ufak bir aydınlanma yaratırız. Deniz yıldızı hikayesi gibi.. Bu yalnızca bir kişi bile olsa önemli bence..
Ama dediğin gibi okullara bağış, kitap takası, vs gibi kitap paylaşımı hareketleri de süper ve yapılmalı. Yalnız bu hareketin süpriz içerikli ve olumlu enerjinin yayılmasına olanak veren yapısı beni etkilemiş olabilir. (Hatta biraz Faili Meçhul Kıyak hareketine benzettim.) O yüzden ben şimdiki heyecanımla en az bir-iki deneme yaparım gibi geliyor. :)
Not: Yaşça benden küçük olduğun için "sen" diye hitap ettim, bir mahsuru yoktur herhalde okuldaşım..:) Hatta lütfen sen de "sen" de.. (Hımm, hoş bir cümle oldu..:) ) Bloguma da her zaman beklerim. Sevgiler..
Evet Faili Meçhul Kıyak gibi ilk anda bende de o hissi uyandırdı:)FMK hareketi de baya meşhur oldu, Tunç beyin başarısı artık:) Belki kitaplar için de ilginç bir fikir bulur ve bunu da yine Beyaz Show'a çıkacak kadar meşhurlaştırırsa süper olur:) Ben de yapacağım bir gün ama daha faydalı bir şey bulamadım kime ne kıyak yapabilirim diye.
Aklıma şimdi geldi bir de İLKYAR (http://www.ilkyar.org.tr/) var. Orada da anı kütüphanesi kurma çalışmaları yapılıyor mesela ve bu sene biz de Bilgisayar Mühendisliği olarak kendi kütüphanemizin bir okulda oluşturulmasına katkıda bulunuyoruz. İhtiyacı olan okullara bireysel ya da toplu girişimlerle bir kütüphane oluşturuluyor ve kitaba hasret çocuklar için özenle seçilen ve alınan kitaplar gönüllü öğrenciler tarafından yerleştiriliyor, çocuklarla vakit geçiriliyor. Belki bir de blogcular kütüphanesi kurulabilir neden olmasın? Hatta topluca kendimiz gideriz kütüphane kurmaya?
NOT: Bana tabii ki sen diyebilirsin (bak ben de sen dedim, yaşlı değilsin neticede), rss'le sürekli takipteyim zaten.
Yorum Gönder