"Kimse yüzde yüz kötü olamaz," denir ya... Gerçekten doğru mudur? Aklı sadece kötülüğe çalışan yüzde yüz kötü niyetli insanlar var mıdır?
Kötülük, onun farkında olan ve onu bilip de yokmuş gibi davranan insanlar sayesinde büyüyüp, serpilecek verimli ortamını bulmuş mu olur?
Sevdiğin ve yakın olduğun bir kişinin kötülüğünü nasıl anlayabilirsin? O kadar yakınına karşı bile kafanda soru işaretleri olursa asıl sen kötü niyetli bir yaklaşım göstermiş olmaz mısın?
Sevgi ve güvenin gözünü kör etmesi iyi bir his midir? Peki, kör olan gözlerinin göremedikleri şeyler yaşamsal şeylerse ne olur? Yaşamın pahasına sevgi ve güven körlüğü yaşamak saflık olabilir mi?
Safların (veya saflık derecesinde iyi niyetli olanların diyelim) başlarına gelenlerden, bu düzenden, yaşadıkları ortamdan, vs şikayet etme hakları var mıdır? Ya da hayatlarındaki kötüyü ve olumsuzu görmemeye, duymamaya, anlamamaya meyilli oldukları için zaten şikayet falan etmezler mi?
Üç maymunu oynamanın yararlı bir yanı var mıdır?
Bu filmin 'mutlu son gibi' bitmesinden şöyle bir sonuç çıkarılabilir mi? Bu dünyada da genel olarak iki grup vardır: becerenler ve becerilenler. Becerilenler saf ve sessiz oldukları sürece ruhları bile duymadan becerilmeye devam ederler. Hatta becerenler ustaca bir manevra ile hiçbir şey yapmadan bile çok şey yapmış gibi görünebilirler. Becerilenler ise bırakın becerildiklerini fark etmeyi, uzuuun bir ön sevişme sonrasında muhteşem bir orgazma ulaştıklarını bile düşünebilirler.
Sonuç: Kötülük kazanır, ama her şey çok iyi görünür!
Binnur Kaya ve Engin Günaydın başta olmak üzere oyuncuların hepsi de ağız açık izlenir. (İlker Aksum'un o beş dakikalık sahnesi dahil olmak üzere...) Filmin sonunu böyle bitiren Taylan Biraderler'e önce kızılır, sonra üzerimizde daha fazla etki bıraktığı fark edilip, filmi izledikten bir hayli sonra "vay be, aslında böyle daha etkili olmuş, gördün mü çıktığımızdan beri hâlâ filmi konuşuyoruz" denir. Bu güzel ve etkileyici film izlenir izlenmez eve gelinip, bloga yazılır ve sizlere de tavsiye edilir.
İyi seyirler...
4 yorum:
Mehmet'le gittik geçen hafta. Çok güzel yazmışsın. Kesinlikle görülmesi gereken bir film. Şimdi Soul Kitchen'e gideceğiz inşallah :o)
Özlemcim,
Soul Kitchen'a Perşembe günü gitmeyi düşünüyoruz biz de.. Cuma günü de süper bir tiyatro grubunun oyununa.. Dur hatta sana mail atayım hemen oyunu.. İsterseniz size de bilet ayırtırım..
Öptüm..
Vavien'i çok beğendim ben de. Dediğin gibi oyunculuklar müthiş, böylesine basit bir senaryodan böyle bir film çıkarmak da Taylan Biraderler'in bize neler yapabileceğini gösteriyor. Gerek çekim teknikleri, gerek gözlemler çok başarılı. İnşallah bu çizgilerini korurlar.
Ata,
Ben de bu dileğine katılıyorum. Böyle işler beni inanılmaz mutlu ediyor çünkü..
Aynı şekilde süper çizgisi olan ve güzel işler çıkaran bir tiyatro grubundan bahsedeceğim ilk yazımda. Böyle grupları ve güzel işler yapıldığını görmeye çok ihtiyacımız var bence.. Bize düşen de yaptıklarını izleyerek onları desteklemek.
Yorum Gönder