Tepeler üzerine kurulmuş olan Lizbon'da hayatı kolaylaştırmak için asansörler kullanılıyormuş. Bunların en meşhuru ve gerçek bir asansöre benzeyeni ise Santa Justa Asansörü. Aşağıda kalan bir semti tepedeki bir semte bağlamak için kullanılan bu asansörlerin minik tramvay şeklinde olanları da var. Aslında sizi yokuşun tepesine çıkaran bir füniküler sistemi gibi düşünebilirsiniz.
İlk gün yürüyüş yaparken biraz mola vermek için oturduğumuz kafe Santa Justa Asansörü'ne çok yakın olduğu için çıkışta saatlerine bakıp, eğer açıksa yukarı çıkmaya karar verdik. Meğer gece 23.00'e kadar açıkmış burası. Yani ister gece ister gündüz saatlerinde şehre tepeden bakabilirsiniz.
Mesnier de Ponsard adında Portolu bir mühendis tarafından tasarlanmış olan bu asansör 10 Temmuz 1902 tarihinde resmen kullanıma açılmış ve o dönemde buhar gücüyle çalışıyormuş. Daha sonra 6 Kasım 1907'de ise elektrikli motorları takılmış. Burası Rossio'ya çıkan yollardan birini Largo do Carmo'ya bağlıyor. Yani bu asansörlere tek yön bileti alabiliyorsunuz. Yukarı çıktığınızda başka bir semttesiniz, yeniden aşağı inmeye gerek yok! :)
Santa Justa Asansörü'nden görüntüler:
Buradan çıkışta yine Rossio Meydanı'na uğradık. Bu kez amacımız şu meşhur Ginjinha ile tanışmaktı! Minicik plastik bardaklarda verilen Ginjinha bir tür vişne likörü. Biz tadına bayıldık ve daha sonra da buraya birkaç kez uğramayı ihmal etmedik. Bir shot bardağının fiyatı 0,80 Euro! Ve birçok yerde bulabileceğiniz bu içkinin asıl yeri ise Rossio Meydanı'ndaki McDonalds'ın solundaki ara yolda bulunan küçük dükkan. Öz hakiki Ginjinha için buraya buyrun!
Yemeklerden ayrıca söz edeceğim için akşam yemeğini şimdilik pas geçiyorum. Sırada Sao Jorge Kalesi ve Alfama bölgesi var. Şehrin en eski semtine gideceğiz birlikte. Ve en favori keyif mekanımızdan da bahsedeceğim size. Benden ayrılmayın...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder