Şah&Sultan

İskender Pala'nın Şah & Sultan kitabını bitirdim geçen hafta. Safevilerin Şah İsmail'i ile Osmanlı İmparatorluğunun Yavuz Sultan Selim'inin karşı karşıya geldikleri Çaldıran Savaşı'nın masalsı hikayesinin anlatıldığı bu romanda kaderin cilvesiyle birbirlerinden ayrı düşen ikiz kardeşler Hasan ve Hüseyin üzerinden de kardeşi kardeşe kırdıran savaşın acımasız yönü çok başarılı bir şekilde aktarılıyor. Tarihi arka fonun gerçek olduğu bu kurgu romanda iki büyük hükümdarın "kafire karşı savaşmak" için yola çıkmış olmalarına rağmen aslında hiç Hıristiyanlığa karşı savaşmamış olduklarını, yalnızca Müslümanların kendi içlerinde birbirleriyle savaşmalarına neden olduğu anlatılıyor. Bu bağlamda Alevi-Sünni ayrışmasının anlamsızlığına da değiniliyor. Hatta yazar bir röportajında şunları söylemiş: "...Çaldıran’da iki ordu birbirine kükredi, yeniçeri ile nökerler, Türk ile Türkmen birbirine saldırdı. Bu, aynı bünyenin kendisiyle savaşıydı. Aynı dinin, aynı kültürün, ayrı ırkın, aynı duyarlıkların savaşıydı. Belki iki ikiz kardeşin birbiri üzerine atılması gibiydi..."

Bir dönem romanı içinde bir de aşk olursa tadından yenmez değil mi, sevgili okur?  Burada da hem ilk aşkı Ömer, hem Şah, hem de Sultan'ın yaşamında önemli bir yer edinen güzeller güzeli Taçlı Sultan, hikayenin aşkla ilgili bölümlerinin baş kahramanı sayılıyor. Her zaman onun yanında yer alan Kamber Can da biraz acıyarak da olsa çok seveceğiniz karakterlerden biri olacak. Kendini Divan şiiri misyoneri olarak tanımlayan İskender Pala'nın romanında da şiirsel bir anlatım var. Ayrıca romanın içine serpiştirdiği Divan edebiyatı beyitleri de bence çok hoş bir tat katmış. Zaten her bölüme de böyle bir beyit ya da dörtlükle başlayan İskender Pala'nın hemen ardından o bölümde neler olacağını anlatan bir cümleyle devam edip bölüme başlamasını da şiddetle kınıyorum! Tam merakla beklediğin bir filmi izlemek için salona girerken birinin filmde neler olacağını anlatması gibi sinir etti beni o cümle. Ama dikkatin ona takılınca da bakmadan geçemiyorsun, o yüzden her bölümde hem okudum hem sinir oldum! :)

Yine de içinde tarihi gerçekler barındıran bu masalı okumanızı öneririm. Zaten bu havalar tam da kitap okuma havası değil mi? Hadi bakalım, en sevdiğiniz kupa ve koltuk sizi bekliyor. Gömülün kitabınızın sayfalarına...

Hiç yorum yok: