Londra Alışveriş Turu (2): Pazarlar

Londra'nın pazarlarını zaten çok duymuştum. Bir de çevirdiğim rehberde bile gezilmesi gereken yerler olarak belirtildiğini görünce bunların bizim bildiğimiz Beşiktaş Pazarı'ndan kesinlikle farklı olması gerektiğini anladım! Gerçekten de öyleymiş. Buralarda kurulan tezgahların hepsinde birbirinden renkli ve farklı tasarım ürünleri bulunuyor. Çoğunun belli ürünlere ayrılan belli günleri var: örneğin, pazartesi antika pazarı, salı giysi pazarı, çarşamba gıda pazarı, vs gibi. Bazıları ise sadece hafta sonu kuruluyor. Ne olursa olsun Londra gezinize mutlaka pazarları da eklemelisiniz. Not: Burada plaklar, cd'ler, aksesuarlar gibi erkeklerin de ilgisini çekebilecek pek çok şey var. O yüzden sevgiliniz de sizinle gelebilir. Sıkılırsa da korkmayın: onu bir pub'a bırakıp, alışverişe devam edebilirsiniz.

Önce Camden Market ile başlayalım. Burası Dido'nun, nam-ı diğer Kolyekolik'in de mekanı. Yani aradığınız kolye belki de Kolyekolik'in Camden'daki tezgahında duruyor olabilir, haberiniz olsun.:) Buraya pazar demek, Camden Market'i küçümsemek olur gibi geliyor bana. Burası bir Pazar Kasabası bence. İrili ufaklı bir sürü butik ve tezgahtan oluşan pazarın çeşitli bölümleri bulunuyor. Hafta sonları 100,000'in üzerinde insanın geldiği bir alışveriş durağı burası. Kasetlerden, mobilyaya, takıdan giysiye, deri eşyalardan mum ve tütsülere, dekoratif eşyalardan vintage giysilere kadar pek çok şey bulabileceğiniz bu pazar yerinde kocaman bir gıda pazarı bölümü de bulunuyor. Burada da paella'dan noodle'a, falafel'den lahmacuna, sangria'dan cupcake'e kadar aradığınız her türlü yiyeceği bulmanız mümkün. Camden Town metro durağında indikten sonra pazara doğru yürürken göreceğiniz binalar da çok renkli ve birbirinden ilginç. Söylesenize içine Converse kaçmış bir binayı başka nerede görebilirsiniz? :)


Görmenizi önerdiğim ikinci pazar, Liverpool Street metro durağında inerek ulaşabileceğiniz Old Spitalfields Pazarı olacak. Burası daha küçük ama çok hoş giyim ürünleri bulabileceğiniz bir yer.  Pazartesi'den Çarşamba'ya kadar ve Cumartesi günleri sadece butiklerin açık olduğu, tezgahların kurulmadığı bu pazarın en yoğun günü tüm butiklerin ve tezgahların açık olduğu Pazar günü. Perşembe antika&vintage ve Cuma ise giyim&sanat günü. Biz Cuma günü Camden öncesi ilk durak olarak gezebildik ve giyim bölümünden birkaç ganimet yakaladık.

  
Gelelim en favorilerimden biri olan Portobello Pazarı'na. Buraya en yoğun günü olan ve antika pazarının da kurulduğu Cumartesi günü gittik. Notting Hill Gate metro durağında inip okları takip ederek pazara ulaşıyorsunuz.  Arkamdaki kalabalığı görüyor musunuz? Hepsi pazara giden azimli insanlardan oluşuyor! Üstteki resimde önünde durduğum mavi ev ise George Orwell'in bir dönem yaşadığı eviymiş. Ancak meşhur Big Brother'ın bu şirin semtteki bu şirin evde yazılmadığını tahmin edersiniz herhalde.


Pazardaki stantların her biri ayrı bir butik gibi. Ama hani Galata'daki ya da Nişantaşı'nın ara sokaklarındaki küçük ve özellikli giyim ve dekorasyon butiklerine benziyorlar. Antika şamdanlar, çay takımları, vintage çantalar, süs eşyaları, gümüş tepsiler, giysiler, plaklar, eski kameralar,  retro giysiler, ıvır zıvırlar, ne ararsanız burada. Satılan ürünler diğer pazarlardan farklı olduğu için doğal olarak biraz daha pahalı bir pazar burası ama çok uygun fiyatlı güzel parçalar bulmanız da mümkün. Hiçbir şey almasanız bile görmeniz gereken yerlerden biri olduğu kesin. 


Üç pazar (bir sonraki yazımda bahsedeceğim Greenwich Pazarı ile dört) ile kapattığım ilk Londra turumda beni bir sonraki sefer için heyecanlandıran şeylerin başında yine bu pazarlar geliyor diyebilirim. Alışveriş meraklısı olmayan bendeniz, pazarları gezmeye bayılırım. İster yiyecek, ister giyecek, ister antika pazarı olsun ama yeter ki pazar olsun. Bir sürü ıvır zıvır olsun, kocaman bir insan kalabalığı olsun, vitrinlerde görmeye alıştıklarımızın dışında şeyler olsun, bir yerden Thai kokuları yükselirken başka bir stantta çikolatalı waffle'lar yapılıyor olsun, curcuna olsun, pazarlık olsun, ama ille de pazar olsun...:) 

Sırada Greenwich var. Başlangıç Meridyeni'ne giden blog sahibesi İmge'nin bu eylemi sonucunda boyunun uzayıp uzamadığını göreceksiniz. Benden ayrılmayın..

2 yorum:

Kolyekolik dedi ki...

valla Spitalfields paragrafında çiçekli pantolunun resmini görmek isterdik, o kadar emek harcadım :))

Imge dedi ki...

:)) şekerim iyi ki ikna etmişsin beni.. bayılıyorum pantolonuma..çok rahat, çok şirin ve ayrıca İso da bayıldı!! :) öptüm çok..