Bugün 11.00 civarı yayınevine uğramam gerekiyordu. Yaklaşık bir saatlik bir işim vardı ve annemle her gün öğlene kadar mutlaka yaptığımız uzuuuun telefon sohbetlerinde de bugün sabah dışarıda olacağımdan bahsetmiştim. Ama saat yarım gibi yayınevinden çıktığımda son bir saat içinde annem tarafından üç kez aranmış olduğumu gördüm. Hayırdır inşallah, diyerek annemi aradığımda ağlamaklı bir sesle ve dehşet dolu bir tonlamayla bana:
"İmgee.. Nerelerdesin sen? Evi aradım yoksun, cep açılmıyor, panik oldum. İso'yu da aradım ama o da dönmedi. Ben de 'tamam o zaman, bu kız dün gece içti içti bayıldı, uyanamadı herhalde dedim. Hastanedeler falan diye düşündüm.' Aramasaydın bayılıyordum valla. Başka kimleri arayabilirim diye düşünmeye başlamıştım. Bu saate kadar Facebook'a da bir şey yazmadın zaten..Öldüm korkudan!"
Evet, şimdi baştan sona tuhaflıklarla dolu olan bu konuşmayı cümle cümle ele alalım ve dehşet senaryolarına yatkın bir ruh haliyle değil de makul, mantıklı ve soğukkanlı bir şekilde inceleyelim:
"İmgee.. Nerelerdesin sen?"
-Yayınevindeyim anne. Dün konuşmuştuk ya.
(Aaa doğru, ben günleri karıştırmışım..)
Evi aradım yoksun, cep açılmıyor, panik oldum.
- Oradaki editörle birlikte üzerinden geçeceğimiz bir metin olduğu için sessize getirdim telefonumu. Hem üç saatte bir aramak normal olabilir ama bir saat içinde üç kez aramak da nereden çıktı yahu? Sergi gezerken, alışverişte, sporda falan da telefonum sessizde olabilir.
(Ama sabah çayını falan içmeden oralara gitmezsin ki, konuşmuş olurduk o zaman..)
İso'yu da aradım ama o da dönmedi.
- Normaldir anneciğim. İso'ya gün içinde ulaşmak zor olur biraz. Yoğun oluyor hani, toplantılar falan..
Ben de 'tamam o zaman, bu kız dün gece içti içti bayıldı, uyanamadı herhalde dedim. Hastanedeler falan diye düşündüm.'
- ...!!!... Buna söylenebilecek makul mantıklı bir söz bulamıyorum işte. Ünlem dolu derin bir sessizliğe bürünüp kendi iç dünyama yolculuk ediyorum. Tamam, içkiyi severim de hiç öyle içip içip bayıldığımı hatırlamıyorum. Yani tamam, zaman zaman sarhoş olmuşluğum, sızmışlığım, gecenin belli bir bölümünün kaydını silmişliğim olmuştur (ki bunlara ait anılarım bile 5-6 yıl öncesine dayanıyor) ama en kötü ihtimalle ertesi günü akşamdan kalma halde geçiririm. Neden böyle Amy Winehouse muamelesi gördüğümü anlayamadım haliyle!
Aramasaydın bayılıyordum valla.
- ..... (Bu sefer ünlemsiz derin sessizlik. İçimden gerçekten de aksi yönde seyreden hiçbir şeyin olmadığı bir günde bile annem kendi yarattığı aksiyon hikayeleriyle düşüp bayılabilir diye geçiriyorum bu sırada.)
Başka kimleri arayabilirim diye düşünmeye başlamıştım.
- Kimseyi! Anne yaa, neredeyse 34 yaşında ve 12 yıldır İstanbul'da yaşayan kızına birkaç saat ulaşamadığında bence kimseyi aramamalısın hani..
Bu saate kadar Facebook'a da bir şey yazmadın zaten..
- Dur bir dakika.. Sen bu içki muhabbetini falan da Ongun'la yazışmamızdan mı çıkardın yoksa?
(Ooooopppss! İşte şimdi ayvayı yediğimin resmidir. Demek ki resimlerinize bakarım falan diye açtığı Facebook hesabının da kullanım alanı değişmiş artık. Bizden güncellemeler bekleniyor, yazışmalara bakılıyor ve buna göre yeni endişe senaryoları üretiliyor! Eyvah eyvah! Ongun, dün gece Londra'dayken hep birlikte gittiğimiz publardan birinde Caffrey's ve Baileys içerek bizi andığını söylemişti. Sonra ben de onun Facebook check-in'ine "Canımı istettin şimdi, burada Caffrey's yok ben de Baileys içiyorum" yazmıştım. İşte gecenin on ikisinde yapılan bu masum yazışma ve içtiğim bir kadeh Baileys bunlara yol açmış!)
Aman ne bileyim işte, en son içiyorum falan yazdığını görünce, bugün de telefon açılmayınca, ölüyordum valla!!
- ........
İçsel yolculuk: Acaba "artık Facebook'a hiç girmiyorum," falan deyip de yavaş yavaş anneme giden bildirimleri kapatsam mı? "Tam zamanlı çalışmaya başladım, müsait oldukça ararım ben seni," diyerek aramaları tamamen üzerime almak ve böylelikle en azından ev telefonunun açılmaması sonucu üretilen dehşet senaryolarının önüne geçmek mümkün müdür? İso'nun sürekli yurt dışında olduğunu söylesem ve en azından kocamı bu panik ortamından kurtarsam olur mu? Neden bana ailenin Kuzey'i muamelesi yaptığını da en kısa zamanda sorup öğrensem iyi olacak bu arada! Benden birkaç saat haber alınmadığında neden başıma iyi değil de kötü bir şey gelmiş olabileceği düşünülüyor acaba? Bir de her senaryosuna bir ölüm, hastane, sapık, cinayet, terör olayı, gasp, kapkaç unsuru ekleyen annemi kara romanlar yazmaya teşvik etsem iyi mi olur yoksa hepinizi kabuslara sürükleyeceği için kötü mü olur onu düşünüyorum.
Hepinize mutlu ve huzurlu hafta sonları...
5 yorum:
ayy harikasın.. yani annen de harika, tıpkı benimkisi gibi :)çok güldürdünüz beniii :D üniversite hayatım boyunca bana ulaşamayabilir diye tüm yakın arkadaşlarımın telefonunu istemişti annem ve bilirdimki ulaşamazsa çekinmeden arar, kesin arar..Yaşımız değişse de bize karşı tutumları değişmiyor ne yazık ki.. büyüdüğümüzü ve onlardan bağımsız bir hayatımız olduğunu bir türlü kabullenemiyorlarr...
bak bak bakk artık fcebooka girmiyormuş muş tam zamanlı çalışıyormuş muş böylelikle anacığını bertaraf edicekmiş.yavrucum ben yaşadığım sürece 34 değil 44 de olsan merak ederimmm,ama şimdi yaşlanınca unutkanlık oldu tabi:))
not: bu arada facebooka çok alıştım:)))
Turta Tadında Yaşamak,
:)) Aslında hakkını yemeyeyim annem baya gelişme gösterdi ama burası benim mekanım olduğu için istediğim gibi takılabilirim diye düşünerek biraz ti'ye aldım kendisini..:) Tabi gelişme gösterdi dediysem bu olay aynen yaşandı mesela.. Ve benzerleri de senede birkaç kez yaşanır, ama eskiye nazaran durum o kadar da korkunç sayılmaz! :) Aaa, bak o da gelmiş zaten hemen senden sonra..:))
Sevgiler..
Annecan n'aber?
Son birkaç saattir kaçırdığım bir panik ortamı oldu mu bakalım? :)) Şekerim Facebook'a baya alıştığının farkındayım, zaten beni en çok korkutan da bu! :) Tamam tamam dalga geçiyorum, anne paniği candır. Anne tarafından merak edilmek paha biçilemez. (Ama sen yine de abartma!) Bu arada öyle yaşlandık maşlandık duymayayım bir daha, olur mu canım.. Hadi öptüm çok..:)
Bu annelerin hepsi aynı ve hepsi de çok tatlı :)
Bellek Kutusu,
Kesinlikle! :)
Yorum Gönder