Cerrahlar için "Tanrı'nın Eli" derler ya kesinlikle çok yakışan bir tanım bana göre. Geçen sene gerçekleştirdiği ilk rahim naklinden sonra geçtiğimiz günlerde ilk yüz naklini de gerçekleştiren Dr. Ömer Özkan'la ilgili tüm haberler, görüntüler tüylerimi diken diken ediyor iki gündür. 48 saat uyumadan, 10 saatlik bir ameliyatı başarıyla gerçekleştiren, bağışlanan organları bizzat kendi taşıyan, 21 yaşında genç bir kadından sonra 19 yaşında genç bir adama umut olan, hatta yeniden hayat veren Dr. Ömer Özkan'ın (ve elbette ekibinin) yaptığı işin ne kadar paha biçilmez bir değeri olduğunu düşünüyorum.
Her fotoğrafta bunu başaranın bir Türk doktoru olduğunu düşünerek gururlanıyorum. 19 yaşındaki Uğur'un doktoruna karşı neler hissediyor olabileceğini düşünmeye çalıştığımda gözlerim doluyor. Bu harika adamın ve ekibinin değer bilen bir ülkede olsa nasıl bir maddi zenginliğe sahip olacağını ve her yerde adeta bir kahraman gibi kendisinden bahsedileceğini, buna karşın ülkemizde ona sağlanan koşulların az çok neler olduğunu düşününce sinirleniyorum. Sonra oturup neden beyin göçü oluyor diye düşünüyoruz bir de değil mi? Neden acaba? Taraftar atışmaları, saksıyla panpişle uğraşan sözde ünlüler, bir sanatçının oğlunun doğum günü Twitter'da "trend topic" olurken Dr. Ömer Özkan'ın olmamasına inanamıyorum! (Tamam, Twitter'da trend topic olmak ne adamın ne de kimsenin umurunda olmayabilir, zaten az önce verdiğim örneklere bakılırsa çok da matah bir şey de olmayabilir. Ama benim demek istediğim orada bulunan ve Internet'te bolca zaman geçiren kocaman bir kitlenin içinde bu konuyu konuşan bir çoğunluğun olmaması, böylesine mucizevi bir olaya karşı bu kadar umursamaz olunması çok üzücü.)
Neyse, ben tüm kalbimle Dr. Ömer Özkan ve ekibine teşekkür ediyorum. İyi ki varlar! Önce on beş günlük kritik sürenin atlatılmasını, daha sonra da 3 ay, 6 ay ve bir yıllık takip süreçlerinin başarıyla sonuçlanmasını ve ekibin bundan sonra da buna benzer muhteşem işlere imza atmalarını diliyorum. Umarım o eller hep işler, dokunduğu her insana güzellik, umut, hayat, can getirir... Ve o ellerin sahibinin de dilediği her şeyin gerçek olduğu, muhteşem bir yaşamı olur.
Neyse, ben tüm kalbimle Dr. Ömer Özkan ve ekibine teşekkür ediyorum. İyi ki varlar! Önce on beş günlük kritik sürenin atlatılmasını, daha sonra da 3 ay, 6 ay ve bir yıllık takip süreçlerinin başarıyla sonuçlanmasını ve ekibin bundan sonra da buna benzer muhteşem işlere imza atmalarını diliyorum. Umarım o eller hep işler, dokunduğu her insana güzellik, umut, hayat, can getirir... Ve o ellerin sahibinin de dilediği her şeyin gerçek olduğu, muhteşem bir yaşamı olur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder