Ya O da oturduğu yerden kalkmayıp, eli kolu bağlı dursaydı?
Ya "ben mi kurtaracağım memleketi" deseydi?
Ya başka işleri, güçleri, hırsları, amaçları olsaydı?
Ya bizim bağımsızlığımız, özgürlüğümüz O'nun derdi olmasaydı?
Ya o zor koşullar altında 16 Mayıs günü İstanbul'dan Bandırma Vapuru'na binerek 19 Mayıs 1919 sabahı Samsun'a gitmeseydi?
Ya vatanını, milletini bu kadar sevmeseydi?
Ya Kurtuluş Savaşı'nı başlatmasaydı?
Ya bizi kurtarmasaydı...
...ne olurdu diye düşündüğünüz olur mu? Bugün ülkesini "seven", "sorumluluk sahibi" insanlar olarak oturup düşünelim mi biraz? Madem bayramın adı Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı biz de layıkıyla analım Atamızı. Okuyalım, değerlendirelim, eleştirelim, neler yapabileceğimizi, üstümüze düşenleri düşünelim. Bayraklarımızı asalım bu güzel günün anısına. Coşkuyla çıkalım sokaklara, meydanlara milli birlik ve beraberlik duyguları içinde. O'nu bizim olduğu gibi çocuklarımızın da kahramanı yapalım. Minnet duygusuyla analım Yüce Atatürk'ü ve böyle bir liderin izinden gidenler olarak kendimizle gurur duyalım. Bayramımız kutlu olsun!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder