Geçen hafta Çarşamba günü uzun bir aradan sonra Gizem'le buluşup Beyoğlu turu attık. Asıl amaç Pera Müzesi'nin yeni sergisi Goya - Zamanının Tanığı'nı gezmekti. Tabi ki Beyoğlu'ndaki ana duraklarımızdan biri olan Akademililer'e de uğradık. Burada Resul Aytemür'ün 4 Mayıs'ta açılan ve 3 Haziran'a kadar devam edecek olan 657 ve Diğerleri sergisi var.
Sanatçı, Denizhan Özer küratörlüğünde gerçekleştirilen sergide günümüz Türkiye'sinin orta sınıfını oluşturan insanların içinde bulunduğu sosyo kültürel yapıyı, yaşam biçimlerini, günlük hayatın diyalektiği içinde irdeliyor. Geleneksel yöntemlerden yararlanıp bunu yeni bir anlatım biçimine dönüştürmesi ve yaşadığı gerçeğin durum tesbitini yapması sanatçının her türlü belirsizliğe karşı gösterdiği anlamlı bir duruş. Arka planda bir dönemi, bir düşünceyi anlatan resimlerin taşıdığı politik izler, yaşanmışlıkların önemli bir göstergesi niteliğinde.
Aytemür gerek işlediği konular, gerek tekniği ve renk anlayışıyla çağdaş türk figür resminin günümüzdeki en önemli temsilcilerinden biridir. 1951 doğumlu sanatçının özgeçmişini ve eserlerini incelemek için buraya bakabilirsiniz.
Ben bu sergide en çok pazar ve plaj resimlerin sevdim. Bakın Beşiktaş Pazarı'ndan birkaç görüntü var aşağıda, tanıdık geliyor mu?
Sanatçı, Denizhan Özer küratörlüğünde gerçekleştirilen sergide günümüz Türkiye'sinin orta sınıfını oluşturan insanların içinde bulunduğu sosyo kültürel yapıyı, yaşam biçimlerini, günlük hayatın diyalektiği içinde irdeliyor. Geleneksel yöntemlerden yararlanıp bunu yeni bir anlatım biçimine dönüştürmesi ve yaşadığı gerçeğin durum tesbitini yapması sanatçının her türlü belirsizliğe karşı gösterdiği anlamlı bir duruş. Arka planda bir dönemi, bir düşünceyi anlatan resimlerin taşıdığı politik izler, yaşanmışlıkların önemli bir göstergesi niteliğinde.
Aytemür gerek işlediği konular, gerek tekniği ve renk anlayışıyla çağdaş türk figür resminin günümüzdeki en önemli temsilcilerinden biridir. 1951 doğumlu sanatçının özgeçmişini ve eserlerini incelemek için buraya bakabilirsiniz.
Ben bu sergide en çok pazar ve plaj resimlerin sevdim. Bakın Beşiktaş Pazarı'ndan birkaç görüntü var aşağıda, tanıdık geliyor mu?
Şahsen ben sol alttaki alışveriş yapan tombul teyzeleri görür gibi oldum adeta. Sağ üstteki görüntü de çok tanıdık. Meyve-sebze pazarının sonu diyebiliriz hatta. Alışverişini yapıp servis bekleyenlerin olduğu yer. :)Bu da Resul Aytemür'ün gözünden Hıdrellez:
Aytemür'ün plajları ve tekne gezileri nasıl derseniz, benim gibi bir yaz delisini bile soğutacak türden olduğunu söyleyebiliriz! Evet, renkli görüntüler var ama bu ne kalabalık böyle yahu? Ben insan uğultusu değil kuş cıvıltıları, su şıkırtıları duymak istiyorum. Gözüm de bu kadar yorulmasın mümkünse, yoğun bir mavi ve yeşilin arasına çiçek ve kelebek renkleri serpiştirilse yeter. Curcuna plajlar için fazla yaşlıyım ben evlatlarım! :)
657 ve Diğerleri sergisi sizlere buna benzer pek çok renkli görüntü vaat ediyor. Pazar ve plaj serileri dışında 1 Mayıs serisi ve Ihlamur Kasrı'ndan görüntüler de bulunuyor sergide. Bence 3 Haziran'a kadar yolunuzu düşürün buraya.
Minik bir not: Çıkışta sağlıklı bir şeyler yiyelim diye Saladstation'a uğradık. Tam salatalarımızın fotoğrafını çekecektim ki karışımların başındaki kız canhıraş bir şekilde "burada fotoğraf yasak" diye seslendi tezgahın arkasından. "Öyle mi? Nerede yazıyor?" diyince hiçbir yerde yazmadığını ama öyle olduğunu söyleyerek beni en delirten açıklamayı yaptı. "Peki, o zaman arkadaşımın fotoğrafını çekiyorum, yasak değildir herhalde?" diyerek çektiğim kareye hem Gizem'i hem salataları aldım ve söylediği şeyin anlamsızlığını kendisine göstermek istedim. İstemiyorlarsa salatalarını burada gösterip de zorla tanıtımlarını yapmak gibi bir isteğim yok haliyle! Ama beni bu tür keyfi yasaklar çıldırtıyor. Hadi diyelim ki keyfi bir yasak koydun, o zaman uyarı olarak da yazıp bu saçmalığını destekleyeceksin bir zahmet! Örneğin, üst katta otursam görmeyecekti ya da fotoğraf makinesi çıkardım diye dikkatini çekti. Birileri bu akıl küplerine herkesin elinde akıllı telefonlar olduğunu ve onlarla hiç anlaşılmadan da kolaylıkla fotoğraf çekilebileceğini hatırlatabilir mi bir ara. Ben yapamayacağım, çünkü böyle abukluklar yaşadığım yerlere bir daha adımımı atmamayı tercih ediyorum (bkz. Beyoğlu Bershka!)
Neyse, sinirimizi bozmayalım. Araya film mi alsam yoksa hız kesmeden Goya ile mi devam etsem diye düşünelim biraz bakalım.
Aytemür'ün plajları ve tekne gezileri nasıl derseniz, benim gibi bir yaz delisini bile soğutacak türden olduğunu söyleyebiliriz! Evet, renkli görüntüler var ama bu ne kalabalık böyle yahu? Ben insan uğultusu değil kuş cıvıltıları, su şıkırtıları duymak istiyorum. Gözüm de bu kadar yorulmasın mümkünse, yoğun bir mavi ve yeşilin arasına çiçek ve kelebek renkleri serpiştirilse yeter. Curcuna plajlar için fazla yaşlıyım ben evlatlarım! :)
657 ve Diğerleri sergisi sizlere buna benzer pek çok renkli görüntü vaat ediyor. Pazar ve plaj serileri dışında 1 Mayıs serisi ve Ihlamur Kasrı'ndan görüntüler de bulunuyor sergide. Bence 3 Haziran'a kadar yolunuzu düşürün buraya.
Minik bir not: Çıkışta sağlıklı bir şeyler yiyelim diye Saladstation'a uğradık. Tam salatalarımızın fotoğrafını çekecektim ki karışımların başındaki kız canhıraş bir şekilde "burada fotoğraf yasak" diye seslendi tezgahın arkasından. "Öyle mi? Nerede yazıyor?" diyince hiçbir yerde yazmadığını ama öyle olduğunu söyleyerek beni en delirten açıklamayı yaptı. "Peki, o zaman arkadaşımın fotoğrafını çekiyorum, yasak değildir herhalde?" diyerek çektiğim kareye hem Gizem'i hem salataları aldım ve söylediği şeyin anlamsızlığını kendisine göstermek istedim. İstemiyorlarsa salatalarını burada gösterip de zorla tanıtımlarını yapmak gibi bir isteğim yok haliyle! Ama beni bu tür keyfi yasaklar çıldırtıyor. Hadi diyelim ki keyfi bir yasak koydun, o zaman uyarı olarak da yazıp bu saçmalığını destekleyeceksin bir zahmet! Örneğin, üst katta otursam görmeyecekti ya da fotoğraf makinesi çıkardım diye dikkatini çekti. Birileri bu akıl küplerine herkesin elinde akıllı telefonlar olduğunu ve onlarla hiç anlaşılmadan da kolaylıkla fotoğraf çekilebileceğini hatırlatabilir mi bir ara. Ben yapamayacağım, çünkü böyle abukluklar yaşadığım yerlere bir daha adımımı atmamayı tercih ediyorum (bkz. Beyoğlu Bershka!)
Neyse, sinirimizi bozmayalım. Araya film mi alsam yoksa hız kesmeden Goya ile mi devam etsem diye düşünelim biraz bakalım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder