Kaş'ta Ne Yedik Ne İçtik

Kaş'ta kaldığımız 8 gece boyunca üç akşam yemeğini otel dışında yedik. İkisini de aynı yerde. Geçen sene sadece lokmasını yediğimiz "Mama's Kitchen" Bi Lokma'nın bu kez yemeklerini de deneme fırsatımız oldu. İlk olarak İso'cumla birlikte meşhur yaprak sarmasını yeme hayalleriyle gittik. Ama o akşam çok sıcak bir akşamdı ve önden gelen kocaman meze tabağı ve zeytinyağlı karides güveç dışında bir şey yiyecek halimiz kalmadı. Meze tabağı çok başarılıydı, karides güvece ise İso'cum bayıldı ama ben her zaman tereyağlı olanını tercih ederim. "Tüh ya, yine deneyemedik yaprak sarmasını, mantısını derken" hafta sonu kaçamağı için son anda Kaş'a gelmeye karar veren Umay&Ata ikilisi sayesinde Cuma akşamı tekrar aynı yere geldik. Bu kez daha deneyimli olduğumuz için doğrudan bir mantı bir de yaprak sarması söyledik ve afiyetle yedik. Yaprak sarması çok lezzetliydi, mantı da güzeldi ama hayatımın mantısı falan diyemeyeceğim (hayatımın mantısı neyse artık? :)). Yaprak sarmasının da anne usulü servis edilmesinin daha iştah açıcı olduğuna oy birliğiyle karar verdik. Hani böyle tek tek tabağa sıralanmış değil de tepeleme doldurulmuş halde. Oy birliğiyle karar verdiğimiz bir diğer konu da yaprak sarmasının tokken bile yenebilecek bir yemek olduğu ve insanın kendini durdurmazsa bir  tencereyi rahatlıkla götürebileceği oldu! :) Bi Lokma'nın yemekleri, sahipleri, çalışanları ve hizmeti çok başarılı. Sıcacık ve şirin bir mekan. Kaş'ta mutlaka denenmesi gerekenlerden. Buradan daha fazla fotoğrafa ve iletişim bilgilerine ulaşabilirsiniz. 


Hazır böyle keyifli bir dörtlü olarak toplanmışken o akşama yemekten sonra da devam ettik. Esebileceğini düşünerek hemen Bi Lokma'nın karşısındaki Deja Vu'ya geçtik. Orada da sohbet ve liman manzarası eşliğinde biraz oturduktan sonra otellere dağıldık. Kaş'ta yemek için değil de içmek için tercih ettiğimiz diğer bir mekan da rengarenk tahta sandalyeleri ve kaldırıma taşan tıklım tıklım kalabalığıyla Mavi (bir Kaş klasiği) oldu. Oraya da hem İso'cumla baş başa hem de Serdar&Mine ikilisiyle Üzüm Kızı buluşması sonrasında olmak üzere iki kez uğrayabildik. (Bu arada aklıma gelmişken insan profili açısından Kaş'a Cihangir'in Antalya şubesi diyebiliriz sanki. Cumartesi akşamı Mavi'deki tiyatrocuları bir araya getirsek çok sıkı bir dizi kadrosu oluşturulurdu gibi geldi bana.:)) Bu gidişte bir kez de Mavi'nin üstünde ışıklı tabelası görünen Queen Bar'a uğrayıp bir caipirinha  denemesi yaptık ama pek başarılı bir deneme olduğunu söyleyemeyeceğim. 


Meyhane olarak geçen seneden beri hayalleriyle yaşadığımız Üzüm Kızı'na gittik son gecemizde. Bu kez Serdar&Mine ikilisiyle birlikte kurulduk masamıza. Geçen sene 25 Temmuz'da gitmişiz, bu sene de 28'inde oradaydık. Umay&Ata ikilisi de son gün arayıp iki kişilik yer bulabilmişlerdi, dolayısıyla o gece onları kısacık da olsa bir kez daha görmüş olduk. Mezeler, ambiyans, sohbet yine çok keyifliydi ama bu kez bir şeyler -bi tık- eksik gibiydi. Mezelerde ve özellikle topikte o geçen seferki damağımızda kalan tadı bulamadık gibi. En son gelen deniz ürünleri kokoreçlerin de sunumu yine çok güzeldi ama bir bölümü tabakta kaldı. Bu durumu Şake Hanım'ı ortalarda görememiş olmama bağladım içten içe. Acaba onun elinin lezzeti değmemiş olabilir miydi bu kez yediğimiz mezelere? Ne olursa olsun Üzüm Kızı da bizim için bir yaz ritüeli olmaya devam edecek gibi görünüyor. Başımızın üstünde rengarenk kabaklar, deniz kabukları, masamızda harika lezzetler, dostlar ve bir büyük Yeni, kulağımızda Zeki Müren şarkıları olan bir yer bize göre ancak mini bir cennet simülasyonu olabilir.:)  Bu arada minik bir not: Kaş'taki Üzüm Kızı'nın başka bir yerde şubesi yok. İstanbul'daki Üzüm Kızı ile ilgili olumsuz yorumlar çok fazla olduğu için hatırlatmak istedim. Bu ikisi apayrı mekanlar ve İstanbul'dakini bilmem ama Kaş'taki -artık popüler mekanlar arasında olmasına rağmen- halen çok keyifli ve özellikli bir yer.


Ama Mine'nin kaldıkları pansiyon sahibinden öğrendiği ve bir daha ki sefer denenmek üzere düşülen bir not var aklımda: Limanağzı'nda Kordon Balık. Bir de Bahçe Balık gözüme hep çekici geliyor ama henüz denenmedi. Meydandaki Maraş dondurmacılarından en Maraş dondurmasına benzeyen bir tanesi test edildi, ama eh işte, çok da onaylanmadı. Yani daha çook çalışmam lazım çooook!! :)


Tatilde olanlara son not: Tadını çıkarın, çok çabuk bitiyor!

8 yorum:

pelinpembesi dedi ki...

Kaş'a yıllar önce gitmiştik ama hiç kalamamıştık. orası için özel bir tatil ayırmak isiyoruz. önerileriniz için teşekkürler..

Imge dedi ki...

Buket,

Rica ederim. Umarım en kısa zamanda bizzat harika bir Kaş deneyimi yaşarsınız.

Sevgiler..

kağıt faresi dedi ki...

iş değişikliği nedeniyle bu yaz tatil yapamıyorum. 2 kez hafta sonu kaçamağım oldu. hayalim kaş'ta 1 hafta geçirmekti ama olmadı. eylül'de bir hafta sonu kaçmayı planlıyorum, bu öneriler çok işime yarayacak :)

Imge dedi ki...

Kağıt faresi,

Eylül en güzel zamanı zaten.. Umarım çok keyifli bir hafta sonu kaçamağı yaparsın.. Ama Üzüm Kızı hafta sonu dolu olur, gideceksen önceden yer ayırtmayı unutma..:)

Sevgiler..

dlayra dedi ki...

Bahce bizim sevdigimiz bir mekan. Deneyince begeniceginizi tahmin ediyorum. Ben de Uzum Kizi'ndan haberdar degildim, onu yazdim bir kenara.. Cok ozledim Kas'i:(

Imge dedi ki...

Dilaracım,

Seneye Kaş'la bol bol hasret giderirsiniz artık, bu sene böyle olsun boş ver..

Bu arada bugün bu yazıyı gören bir arkadaşım mail atmış. 9 sene önceki gidişimizde Bahçe'ye gittiğimizi hatırladım sayesinde.:)) O zamanlar blog olmadığı için tarihe not düşmemişim, ee balık hafızamda da yer etmemiş tabi.. Neyse, ama her durumda güncellemek gerek, kesin! Belki seneye de sizinle aynı döneme denk getirir, birlikte orada bir akşam yemeği yeriz, süper olmaz mı? :)

Batı Yakası'na sevgiler! :)
(Umarım havanız biraz olsun düzelmiştir bu arada)

icimdeki yolculuk dedi ki...

aaa iki adım mesafemdeymişsin:( güzel yerler seçmişsin.iyi gezmeler:)

Imge dedi ki...

Funda,

Nasıl yani? Sen Kaş'ta mı yaşıyorsun yoksa? Ya da aynı dönemlerde mi aynı yerlerdeymişiz?