Varoluş Şifreleri

Yolunuz Nişantaşı'na düşerse  Galeri Işık'ta 20 Nisan'a kadar devam edecek olan Varoluşun Şifreleri sergisine de uğramanızı öneririm. Ressam Metin Ünsal'ın yağlıboya portre ve figürlerinden oluşan sergide toplam 16 eser yer alıyor. Sergideki resimlerin üzerinde göreceğiniz harita parçaları "umutları" simgeliyormuş. Ressamla benzer bir düşünce yapısına sahip olmak güzel.:) Aşağıda soldaki çalışmanın adı Kuşku, sağdakini not etmemişim. 


Metin Ünsal üçlemenin son halkası olan bu sergisiyle ilgili şu yorumu yapmış: "Bu duygu ve varoluş gerekliliğini; çalışmalarımda, haritalar ve figürün bileşimi ile ifade ediyorum. Bir başka deyişle, bireyin umut ve merakı sonucu oluşturduğu hedef ve keşifleri, bu sentezin suretleri olarak tanımladığım; 'Yaşam Haritaları'nın yüzeye yansıması olarak görüyorum. Bu bağlamda ve bireyin mutlak bir yol/yaşam haritası olması gerektiği noktasından hareketle, sergimde yer alacak büyük boyutlu işlerimde, özellikle yaşamın bize sunduğu sonsuz seçenekleri görebilmenin ve yarına tutunabilmenin gerekliliğini bir kez daha gözler önüne sererek, pekiştirmek istedim. Bu düşünceyle, çalışmalarımda güçlü umutları olan veya bu enerjiyi geniş kitlelere ulaştırmak suretiyle toplumu etkileyebilen ya da umutlandıran kimliklerin portrelerine yer verdim."


Yukarıda solda sağa sırasıyla Umuda Odaklı, Tanıklık ve Senfoni tablolarını görüyorsunuz. Ve buraya seçtiklerimin hepsi dev tuvaller üzerine yapılmış olan resimler. Bunlar dışında küçük tablolar ve Duygu Asena'ya ithafen yapılmış bir Kimlik tablosu da bulunuyor. 

Bence gezin. Gezdikten sonra da tatlı molası için Midpoint'e gidip bir creme brulee yiyin. Aşağıdaki geçen hafta Deniz'le öğlen Trump Tower buluşmamızda oradaki Midpoint'te bizzat tarafımca yenmiş ve pek beğenilmiştir. Midpoint standartlarına güvendiğim için Nişantaşı'ndakinin de aynı lezzette olacağını düşünerek içim rahat öneriyorum. 


Bu aralar had safhada bahar bunalımı yaşadığım için olsa gerek kendimi tatlıya verdim. Sonum hayrola! Üstelik Nisan ayı içinde bir nişan bir de düğün daveti beni bekliyor. İnsanın kendini en kötü hissettiği, kıştan daha yeni çıktığı bu korkunç ayda evlenen ve nişanlananları kınıyorum.:) Bana Eylül'le Ekim'le gelin lütfen, ki Jessica Rabbit misali en seksi elbiselerle, yanık tenimle salınayım ortalıklarda. :)  



2 yorum:

Adsız dedi ki...

Teessüf ederim! Biz de seni bahar bunalımından çıkaralım coşturalım diye düğün dernek yapıyoruz yaranamıyoruz iyi mi? :P Sen istediğin halinle gel, biz seni içirir iki de göbek attırır havaya sokarız merak etme canımcımmmm!!! :))) Öptümmmmm

Imge dedi ki...

Hahahah.. Yakalandım!! :) Biraz isim vermeden çekiştireyim demiştim şurada gizli gizli..:)

Şekerim senin düğünde havaya girmeyeceğim de nerede gireceğim.. Hiç merak etme, içmeden de havamda olurum o gün..:))

Öpüyorum çok!