Poçitel

Bosna-Hersek topraklarından ayrılmadan önceki son durağımız olan Poçitel, çok şirin, ufacık bir dağ köyü. Gerçi Hırvatistan sınırına girdikten sonra kıyı şeridinde yaklaşık 20 kilometrelik minik bir bölümü daha var Bosna-Hersek'in ve oradan geçerken de bir daha sınırdan giriş-çıkış yapıyorsunuz, ama en azından bu ülkede gezilecek yerleri bitirmiş oluyoruz. 

İçinden Neretva geçen bu güzel köy UNESCO koruması altında. Zamanında Osmanlı'nın sınır kasabalarından olan Poçitel 1471-1878 yılları arasında, yani yaklaşık 400 yıl Osmanlı hakimiyetinde kalmış. Şirin, ufacık falan dedim diye abartıyorum sanmayın: köyün tamamı gördüğünüz kadar diyebilirim. Birinde aşağıdan yukarı, diğerinde yukarıdan aşağı çekilmiş fotoğrafını göreceksiniz. 

  
Burası en tepedeki Kale'siyle, camisi, taş kaldırımlı sokakları, kervansarayı ve diğer taş yapılarıyla adeta bir taş köy diyebiliriz. Osmanlı'nın sınırda yer alan bu köyde biraz gövde gösterisi yapmak istediği görünüyor.:) Ama bence sakıncası yok, çünkü ben de taş basamaklara ve sokaklara bayılırım. 


Kısacası Mostar ile Dubrovnik arasında yaklaşık yarım-bir saat mola vererek sokaklarında gezmek, önemli yapılarını görmek, Osmanlı havasını koklamak ve bir kahvelerini içmek için bu köye uğrayın derim. Bosna Savaşı sırasında Hırvatlar tarafından fazlasıyla hırpalanmış olsa da savaş sonrasında yine bizim ve Dünya Bankası gibi kuruluşların da katkılarıyla Poçitel eski görünümüne kavuşmuş. O kadar ki 17. yüzyılda buraya gelerek, Seyahatname'sinde Poçitel'den bahseden Evliya Çelebi'nin o dönem gördüğü halinin neredeyse aynısını görmekteymişiz. 

Sırada Dubrovnik var. Hüzünlü havayı üzerimizden biraz olsun atma zamanı. Hüzünlü hava ile birlikte üstümüzdeki şalları, hırkaları da atma zamanı. 25 derece sıcaklığa, bol güneşe, nefis manzaralara, harika deniz ürünlerine gidiyoruz. Hazırsanız, takılın peşime.:)  

Hiç yorum yok: