Bahsetmezsem olmaz bir şımarma deneyimi var sırada: Tarihi Cağaloğlu Hamamı'nda kese-köpük-gazoz deneyimi. ;) Hem de bu kez güneşe çıkmadan önce gitmeyi becerebildim. Üstelik Dilaracım'la birlikte hamam taslarından üstümüze sular dökünerek beklerken ve gazozlarımızı içerken Kaş sohbetleri yaparak geçirdiğimiz keyifli bir bakım günü ayarladık tatil öncesi. Cıscıbıldak fotoğraflarımızı bekliyorsanız, üzgünüm sizi bundan mahrum bırakacağım. Ama en azından "aşk yuvamız" konseptli soyunma odamızı göstermemde bir sakınca yok bence. Kıh kıh..;)
İlk kez tarihi ve geleneksel bir hamama gittiğim için bana her şey yeni ve değişikti doğrusu. Hamam olayı da beni hep huylandırır aslında hijyen bakımından. Tıpkı havuz gibi. Ama gerçekten de soyunma odalarından havlulara, tek kullanımlık ve sonrasında size hediye edilen keselerden peştemallere, hamamın içinin temizliğine kadar her şey çok içimize sindi. Hafta arası erken bir saat olduğu için en boş hallerinden birini de yakalamış olduk hamamın. Belki de ondan bu kadar pırıl pırıl görünmüştür gözüme. Doğal olarak giriş dışında birçok yerde fotoğraf çekilemiyor, ama merak edenler gitmeden önce web sayfasındaki galeriden hamamın içine ait fotoğrafları görebilirler.
Bir de fırsat sitelerini takip etmeyi unutmayın derim. Buralardan normal fiyatının yarısından bile daha uygun fiyatlara bakım paketleri almanız çok mümkün. Biz bundan sonra en azından yılda iki kez (biri güneşe çıkmadan önce, biri de kışın olmak üzere) hamam sefası yapalım diyoruz. Bir seferinde de şöyle sarmalı, dolmalı, göbek atan teyzelerle dolu bir gelin hamamına denk gelsek pek şükela olabilir mi ki? :P Ya da boş vereyim gelin hamamını falan, kafamız kaldırmaz o curcunayı. Biz sakin sakin gider, muhabbetimizi eder, kesemizi olur, köpükler içinde masajımızı yaptırır, gazozumuzu içer döneriz paşa paşa.
Giderken unutulmayacaklar:
* Takunya veriliyor ve pek de tatlı görünüyorlar ama yine de kendi terliğinizi götürün derim.
* Vücut köpük köpük yıkanıyor ve o mis gibi sabun kokusunun hastasıyımdır. Ama kendi şampuanınızı götürün tabi ki. Tarak, fırça, şekillendirici köpük, vs de unutmayın.
* Gitmeden önce saçınıza bakım yağı da sürebilirsiniz, aklınızda olsun. Ben Marakeş'ten aldığım argan yağımı sürüp gittim. Evde beklediğinizden daha çok ve daha sıcak ortamda beklediğiniz için saçlara daha iyi işliyor.
* Sıcakta beklerken buz gibi meyve dilimleri atıştırmak fena fikir değil. Belki ısı korumalı bir kapta meyve ve su götürebilirsiniz.
* Peştemal, havlu veriliyor ve temiz ve ben götürmedim. Ama siz bilirsiniz tabi.
* Bikininizin en azından altını unutmayın, üstü unutsanız da sorun değil! ;)
* Çıkışta sürmek için yüz ve vücut nemlendiricisi götürmek iyi fikir.
Daha ne olsun? Sonra da uzanın ve keyfini çıkarın bu şımarık günün. Ha isterseniz biraz da "yahu hamam kültürü olan 'ceddimizin' torunlarına ne oldu da tekelerle yarışır hale geldiler" diye kafa yorabilirsiniz gazozunuzu yudumlarken. ;)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder