Shirley ve Gurmenin Son Yemeği

9 Ekim Cuma akşamı tiyatro sezonunu Sumru Yavrucuk'un tek kişilik Shirley oyunuyla açtım. Hazır Tedbil-i Mekan Prodüksiyon Tiyatrosu oyunu yürüme mesafemizdeki Profilo Kültür Merkezi'ne getirmişken en önden izlememek olmazdı. Yalnız bilet satış ve organizasyonunu yapan Özkaya Prodüksiyon'un tam bir kaos yarattığını bilmenizi isterim. Önceden aldığınız koltuklarınızın yerinde yeller estiğini görebilir, koltuk kavgasına girişmek zorunda kalabilirsiniz!


Oyuna gelince... Hiç Sumru Yavrucuk oynar da kötü olur mu? Tabi ki olmaz, olamaz! Tahmin edilebileceği üzere tek kişilik performans çok zordur, ama sahnede tek kişi yoktu ki. Sumru Yavrucuk aynı zamanda hem Shirley, hem o nemrut ve ilgisiz kocası, hem gözünü akıllı telefonundan ayırmayan ve sanal hayata ilgisi gerçek hayata ilgisinden çok daha az olan ergen kızı, hem en yakın dostu, hem mahallenin dedikoducusu hatunu, hem Bodrum'daki avcı garson olmayı öylesine başarıyor ki sanki tek kişilik bir oyun izlemiyormuşsunuz hissine kapılıyorsunuz. Gerçi Kimsenin Ölmediği Bir Günün Ertesiydi oyununda da benzer bir performansla bizleri allak bullak etmişti (ve sanırım o oyundan sonra Shirley kendisi için çerez bile olabilir. ;) ). Çok seviyorum ben bu kadını. İyi ki var. Kaç karakterin ruhunu bir arada yansıtabilecek ve onların hayatının bir parçasıymışız gibi hissettirecek kadar başarılı sayılı oyuncumuz vardır bence (ve onları pamuklara sarıp sarmalamıyorsak da bu bizim suçumuz olmalı.)

Kısaca konudan bahsedecek olursam: Shirley kırklı yaşlarını süren, çaresiz bir ev hanımıdır. O yaşlardaki her çaresiz ev hanımı gibi zincirlerini kırma hayalleri kurmaktadır. O yaşlardaki pek çok kadının bu hayallere rağmen bunu yapma cesaretini kendilerinde bulamadığını biliriz. Ancak Shirley hayatında bir kez olsun kendisi için bir şeyler yapmaya, kendini dinlemek için biraz uzaklaşmaya, evde yemek hazırlarken değil de iyot kokusuna karşı bir kadeh şarabını yudumlamaya kararlıdır. Her şey elindeki uçak biletine bakar nihayetinde. Ve çılgınca görünen bu macera, kendini dinleme, keşfetme ve ruhuna şifa anlamında benzersiz bir deneyim olacaktır onun için.  Oyun tarih ve yerlerini buradan takip edin ve mutlaka Shirley'i izleyin derim.

Gurmenin Son Yemeği

Son dönemlerde okuduğum bu kitap ise Kirpinin Zarafeti ile tanıştığım ve hayran kaldığım Muriel Barbery'nin aslında ilk romanı. Bizde Kırmızı Kedi tarafından 2014'te yayınlanan roman, yazarı tarafından 2000 yılında yazılmış ve ödüller almış.


Kitapta hayatının son günlerini yaşamakta olan bir gurmenin gençliğinin ilk tadını anımsamaya çalışması anlatılıyor. Mutfak deyince ilk aklına gelen isim olan babaannesinin mutfağından Paris'te bir pastaneye, basit bir ev yapımı mayonezden lüks bir restoranın menüsüne bir sürü lezzete doğru zihninde yolculuğa çıkan bu yemek eleştirmeni son nefesine kadar aradığı tadı bulabilecek mi dersiniz? Okuyun ve görün derim. Ama minik bir not olarak da eklemeliyim ki ben Kirpinin Zarafeti'ni çoook daha büyük bir zevkle okumuştum sanki. Şevkinizi kırmış gibi olmadı, değil mi? ;)

"...Yaa işte böyle, yani bütün bunların (ailede kimin kime karşı ne hissettiğinden bahsediyor) hepsini biliyorum. Bir de bir şey daha var bildiğim; hepsi mutsuz, yani kimse mutlu değil çünkü kimse doğru insanı gerektiği gibi sevmesini bilmiyor ve aslında kendi kendilerinden nefret ettiklerini anlamak istemiyorlar.

Çocukların hiçbir şey bilmedikleri, hiçbir şeyin farkında olmadıkları zannedilir hep. O zaman büyük insanlar kendi kendilerine şu soruyu sorsunlar, onlar da çocuk değiller miydi bir zamanlar?"

Artık kaldığım yerden Sicilya yazılarına dönsem iyi olacak sanki. Döneli üç hafta oldu ama üç ay geçmiş gibi hissediyorum desem yeridir. Palermo notlarıma bakma zamanı. ;)

4 yorum:

Adsız dedi ki...

Aynı gü aynı oyunu izlemişiz. Ben de çok beğendim Sumru Yavrucuk'u. Türkiye'nin en iyi kadın oyuncularından biri kesinlikle.

Imge dedi ki...

Aa keşke bir selamlaşsaymışız. ;)
Sırada hangi tiyatrolar var bakalım? Bakarsın onlarda karşılaşırız.
Sevgiler.

Adsız dedi ki...

Bu hafta Cumartesi akşamı 12. geceyi izlemeye gidiyoruz, Şehir Tiyatroları Muhsin Ertuğrul sahnesinde :) Sizde sırada ne var? İyi oyun bulmak da zor iş o yüzden sürekli İmgeleme'yi takipteyim aslında :)

Imge dedi ki...

Çok teşekkürler, gurur duydum. ;) Ama bu sene pek hızlı bir giriş yapamadım sanki sezona. Bizde sırada 6 Kasım ve 10 Kasım Zorlu PSM var (Hamlet ve Romeo & Giulietta). İso'nun çok fazla iş seyahati olduğu için eskisi kadar iddialı değilim tiyatro yakalama konusunda. O yüzden asıl ben takip edeceğim seni bu sene. ;)
Sevgiler.