Beyoğlu'ndaki Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık binasında bu hafta çok keyifli, biraz da gezi ve anı kitabı tadında bir sergi başladı geçtiğimiz ay. 27 Nisan'a kadar devam edecek olan bu sergide Sabahattin Ali'nin Şehirleri'ni gezeceksiniz. Yaşamı boyunca çeşitli amaçlarla gittiği Anadolu şehirleri ve Berlin'e büyük yazarın gözlerinden bakacaksınız. Fotoğraflar, gezi notları, Sabahattin Ali'yi tanıyan isimlerin onunla ilgili hatırladıkları, şarkı sözlerini yazdığı müzikler, roman karalamaları, mektuplar ve daha pek çok belgeyi görebileceğiniz bu sergiyi kaçırmayın.
Sabahattin Ali söz konusu olunca elbette romanlarıyla ilgili el yazısı karalamalar, alıntılar, romanların ilk basımları gibi şeyleri de görmek mümkün.
Yine aynı şekilde Sabahattin Ali söz konusu olunca tutuklanmaları, iddianameler, tutanaklar ve faili meçhul cinayeti ile ilgili de çıkan haberler de bu sergide görecekleriniz arasında. Bildiğiniz üzere faili meçhul aydın cinayetleri ülkemizin kültür miraslarından sayılır! Ve her zaman olduğu gibi halkın aydınlanmasını, gelişmesini isteyen aydınlara illa ki bir "hain" yaftası yapıştırılır. Sabahattin Ali de komünist olduğu için hedef gösterilen isimlerden biriydi. Aziz Nesin gibi muhalif ve sol görüşlü isimlerin de yazdığı Marko Paşa dergisinde de yazıları çıkıyordu.
Ben Gene Sana Vurgunum, Leylim Ley, Dağlar, Aldırma Gönül, Melankoli gibi bildiğimiz ve bilmediğimiz pek çok şarkının sözleri aslında Sabahattin Ali'nin şiirleriymiş. Ben bilmiyordum, bu sergi sayesinde öğrendim. Ama fotoğraflarından, yazdıklarından, duruşundan, karısı Aliye'ye olan aşkından, kızı Filiz'e duyduğu sevgiden, dostluklarından, fotoğrafa, doğaya, yazmaya, okumaya duyduğu tutkudan anlaşıldığı üzere bu kadar güzel seven ve güzel yaşayan bir sanatçının böyle de harika bir şair olmasında şaşılacak bir şey yok zaten. Karısı ve kızıyla birlikte fotoğraflarından bazılarını ve kızı Filiz'e yazdığı bir mektubu aşağıdaki kolajda görebilirsiniz.
Aşağıda ise fotoğraf çekmeyi çok seven yazarın kendi çektiği fotoğraflardan bazıları bulunuyor. Sabahattin Ali, Ayvalık doğumlu olduğu için serginin giriş katı da Kuzey Ege esintileriyle düzenlenmiş. İçeride renkli tahta masa ve sandalyeler, bir zeytin ağacı, zeytinyağı tenekeleri ve sabunları, zeytin bidonları bulunuyor. Kazdağları'nda tripodla kendi fotoğrafını çektiği köşe de görülmeye değer.
Muhtemelen iktidar eliyle desteklenen, aciz bir katil tarafından öldürülüşünü asla hazmedemesem de dünyaya kattığı güzelliklerle ve yaydığı ışıkla, hakkıyla kazandığı ölümsüzlüğünün tadını sonuna kadar çıkardığım yazarlardan biridir Sabahattin Ali. İyi ki bir kadına aşık olmuş, bir kız çocuğu babası olmuş. İyi ki şiir, deneme, öykü, roman, gazete haberi, makale yazmış yazmış yazmış. İyi ki gezmiş, görmüş, yaşamış hakkıyla. İyi ki var olmuş ve hep olmaya devam edecek!
3 yorum:
Merhaba.
Gitmeyi istediğim sergilerden biri. Bir de YapıKredi Kültür Sanat'ın yeni binasını gezmek istiyorum.
Geçen sene Ali-Aysun Kocatepe "Sabahattin Ali ŞArkıları" konseri vermişti ve gitmiştim. nasıl güzeldi anlatamam.
Gerçekten de Sabahattin Ali bir efsane... Çok genç yaşda kaybedilmesi ülkemiz adına kayıp ki.... katilinin bulunumaması..... çok inandırıcıııııııı....
İyi ki eserleri var ve bize kadar ulaşıyor.
Ruhun Şad olsun Sabahattin Ali...
Selamlar.
Cuma günü o taraflarda olmayı umuyorum. Sergi de hedefimde:)
Sevgiler İmge...
Merhaba Gülşah,
Mutlaka görmelisin sergiyi bir Sabahattin Ali sever olarak. Yapı Kredi Kültür Sanat binasının da yeni haline ve kitapçısına bayılacaksın bence. Bu arada ne güzel bir konser fikriymiş o öyle, gerçekten bir sürü şiiri şarkı sözü olarak dillerdeymiş meğer.. Ruhu şad olsun.
Sezer,
Beğeneceğine neredeyse kesin eminim. ;)
Keyifli gezmeler..Sevgiler..
Yorum Gönder