Ravello'dan Amalfi'ye Yürüyüş

Üçüncü gün Amalfi kıyılarının o dehşet trafiğinde ve kapalı havada Ravello'ya gelip, kendimizi odamıza atıp, öğle sıcağında da nefis bir yemek molamızı verdikten sonra günün kalanını Amalfi'de geçirmeye karar verdik. "İsocuuum, yaklaşık bir saatte, nefis manzaralar eşliğinde, yokuş aşağı yürünebiliyormuş Amalfi'ye. Hazır hava da bulutluyken öyle mi yapsak?" demem ve bu önerimin kabul görmesi üzerine Tourism Info'dan yürüyüş rotalarını işaretlettiğimiz haritalarımızla düştük yollara. 


Güzel manzaralar ve keyifli bir yürüyüş rotası umuduyla yola çıkan cengaver çiftimiz yaklaşık 15 dakika içinde başlarına geleni fark ettiğinde dönüş için de artık çok geçti ne yazık ki. Aşırı dik merdivenlerle in in bitmeyen bir yol yapmışlar. Tabi ki taşların doğal eğri büğrülüğü işi daha da zorlaştırıyor. Hiçbir aracın giremediği yürüyüş yolunda düşsek ya da bileğimizi burksak ne olur diye düşünmemeye çalışıyorum. Yaptığı gaz yorumlarla neredeyse sıfır kondisyon ile bizi bu yollara sürükleyen Tripadvisor kullanıcısına içimden saydırıyorum. ;) "Neyse ki hava bulutlu, sakın güneş açmasın, n'oluuur" diye sevgili Evren'e mesajlar gönderiyorum. 


Medeniyet namına karşımıza çıkan ilk durağa kadar "ulen bir basamağa çöküp kalır mıyım acep?" diye hafiften tırsmış olsam da her şeye rağmen gerçekten nefis bir deneyim yaşadığımızı da söylemem gerek. O manzaralar, o doğa, o tertemiz hava olağanüstüydü. Araçla gitmenin dışında müthiş güzellikler görebileceğiniz, çok farklı ama biraz zorlayıcı böyle bir deneyim ilginizi çekiyorsa uygun ayakkabılarınızı ayağınıza geçirin ve düşün yola. Pişman olmayacaksınız. Ama dizlerinizde problem varsa, o kadar inişli çıkışlı yürüyemem diyorsanız, benim gibi yamuk ayaklıysanız ;P çok tavsiye etmiyorum bu yolu. Yine de manzaralar aşağıdaki gibi, haberiniz olsun..


Amalfi'ye çok yaklaşmışken Atrani adında çok şirin, ufacık bir kasabadan da geçiyoruz. Öyle ki evlerin arasındaki merdivenlerden oluşan sokakları takip ederek bir kilisenin avlusunda buluyoruz kendimizi. Sonra sahilini ve adını görüyoruz. Ve "seni yeriz biz ufacık tefecik ama her köşesi şirinliklerle dopdolucuk İtalya" diyerek yürümeye devam ediyoruz.  


Artık dağ keçileri gibi inmeyi bırakıp asfalt yola inmiş bulunuyoruz ve yaklaşık on dakikamız falan kaldı Amalfi'yi görmeye. Bana kalırsa bu sahilin en özelliksiz şehriydi Amalfi. Ön araştırmalarım sonucunda da öyle olacağını tahmin ettiğim için yarım gün ayırsak yeter demiştim. Gerçekten de yeterliydi. Beşiktaş ara sokakları tadında kaotik bir havası olan bu kasabada dükkanlar, restoranlar da nispeten daha ortalama görünüyordu. Biz de bunu görünce sahilde yorgunluk birası -daha doğrusu biraları- içmeye merkezi gezmekten daha çok zaman ayırmış olabiliriz. ;) 


Şehrin kilisesi dışında görülmesi gereken en önemli sembollerinden biri de Eşek Kafası Çeşmesi (Fontana Cap' E Ciuccio) diyebiliriz. Amalfi halkı için şehrin maskotu sayılan eşekler çalışkanlığın simgesiymiş. Çeşme ise eski dönemlerde Amalfi halkının hem asillerini hem de köylülerini temsil eden figürlerden oluşuyor.  


Artık biraz daha sokakları dolaşıp yemeğe oturma zamanı. Ve tabi ki deniz ürünleriyle dolup taşan tabak benimki. ;) Amalfi'de yemek için salaş ama çok lezzetli bir trattoria ve pizzeria olan Da Maria'yı öneriyorum. Buz gibi beyaz şarap eşliğinde gelen yemeklerimiz çok lezzetliydi. 


Ama gecenin kapanış drinklerini Ravello'muzda almak istiyoruz mümkünse. O yüzden yemek sonrası fazla oyalanmadan kendimizi SITA otobüslerine atarak Ravello'ya dönüyoruz. Ravello'yu bu kadar seveceğimizi hiç ummamıştım ama en bayıldığım yer oldu desem yeridir. O zaman sıradaki yazıda Ravello'dan mı bahsetsem ki? ;) 

2 yorum:

Klio'nun Şarkısı dedi ki...

Bence de bahset:) Kesinlikle fikir verecek.

Esin Bozdemir dedi ki...

Ah o yukarılardan manzaranın güzelliği! Benim de dizlerim geçen yıl hafiften fire vermeye başladı! Allah'tan bu yıl daha iyiyim. Kilo almamaya gayret ediyorum. Bu yüzden dizlerim beni yarı yolda bırakmadan bu güzel yerlere gitmeli :) evrene mesajımı göndereyim de ben! belli mi olur, belki tutar:))

Ravelloyu'da merakla bekliyoruz :)