Bir Zamanlar Anadolu'da

Vizyona girdiği ilk gün izledik Nuri Bilge Ceylan'ın Bir Zamanlar Anadolu'da filmini ve sonuç sürpriz olmadı: çok beğendik. Hatta bir kere de her sahnesini durdurup üzerinde konuşarak evde izlesek diye düşündük. 

Anadolu insanı, bizi biz yapan özelliklerimiz, Anadolu'dan bir hikaye, bir yaşam kesiti ancak bu kadar derinlikli ve ustaca anlatılabilirdi herhalde. Bence Nuri Bilge Ceylan'ın, yalnız ve güzel ülkesinin insanlarını ne kadar iyi tanıdığını, anladığını ve anlatabildiğini de gösteriyor bu film. Ve ne kadar sevdiğini elbette. Bozkır karakterlerinin arasında geçen sohbetler ne kadar doğal, her birinin hikayesi ne kadar gerçek ve nasıl içinize işliyor şaşıyorsunuz. Ayrıca bozkırın acı gerçeklerinin ve tekdüzeliğinin de karakterlere nasıl işlemiş olduğunu görüyorsunuz. Her birindeki kabulleniş açık seçik seziliyor. Bunu da en çok oralı olmayan ve mecburi hizmet için o kasabaya gönderilmiş "şehir çocuğu" doktorun gözlerinden görebiliyorsunuz. Zaten film bende doktorun gözünden bir Anadolu hikayesi, hatta "bir zamanlar..." diye başlayan ve gerçek olamayacak kadar şehir yaşantısına uzak bir masal izlenimi uyandırdı. Bu arada (galiba) ilk kez izlediğim doktor karakterini canlandıran Muhammet Uzuner'i de çok başarılı buldum. 

Filmin konusundan kısaca bahsedecek olursak: bir katilin olay yerine götürülerek işlediği cinayeti anlatması için polisler, jandarma, doktor, savcı ve diğer görevlilerden oluşan üç arabalık bir ekip ile yola düşmeleri anlatılıyor. Savcı rolünde Taner Birsel ve komiser Naci rolünde ise Yılmaz Erdoğan  son derece başarılı. (Komiser Naci'ye Av Mevsimi'ndeki Deli İdris'e benzer bir yakınlık duydum diyebilirim. Onun gibi duygusal ve tepkisel bir karakter olmasından sanırım, yoksa pek de alakaları yoktu elbette.)  Katili oynayan Fırat Tanış da rolüne cuk oturmuş. Diyaloglar harika ama sözlerle birlikte gözlerin ve mimiklerin de çok ön planda olduğu bir Nuri Bilge Ceylan filmi bu. Bir de İso'cumun da sevmesine rağmen dalga geçmeden de duramadığı gibi iki saat boyunca sadece iki-üç cümlenin edildiği filmlerden değil. Daha bol diyalog var ve hatta birçok yerinde gülüyorsunuz da. Ama ne olursa olsun iki buçuk saat süren filmde bozkırın o donuk ve kasvetli havası sizi de sarıyor. 

Bence Nuri Bilge Ceylan sadece film çekmiyor, koca bir roman yazıyor. O yüzden filmi de tıpkı bir kitap incelemesi gibi sahne sahne yorumlayabilirsiniz. Üzerinde uzun uzun konuşulabilecek çok etkili pek çok sahne ya da diyalog var. Arap Ali'nin dalı sallamasıyla ağaçtan düşen elmanın daha önce aynı yollardan geçip, çürümüş halde kendini bekleyen diğer elmaların yanına yuvarlanması... Komiser Naci'nin "büyüklerin günahını çocuklar çekiyor" deyişi... En sondaki otopsi ve doktorun raporunu yazdırma sahnesi... Köy muhtarının evinde konuk oldukları gece köyün en ileri gelenin evindeki yaşamın ve önemsenen şeylerin bile kısırlığı... Muhtarın kızı ile ilgili her erkeğin zihinlerinde kendi kadınlarına göndermeler yapmaları...Hatırladığım ve hatırlayamadığım daha pek çok sahne...

Nuri Bilge Ceylan'ı ve Bir Zamanlar Anadolu'da ekibini içtenlikle kutluyorum. Tamam, bu bir ekip işi olabilir, ama ben sanırım en çok Nuri Bilge Ceylan'la gurur duyuyorum. Umarım hep ödüller alır, takdir görür ve büyük başarılara imza atar (bu arada ödül almasa da bizim için candır, o ayrı!) ve hep şimdi olduğu gibi "popülerlik ve gişe" kaygısı taşımadan işlerini yapmaya devam eder. Bizler de her filmini dört gözle bekleyip izlemeye tabi ki...


16 yorum:

Ayşe Şakarcan dedi ki...

Biz de dün akşam izledik filmi. Nuri Bilge'nin diğer filmleri gibi içimize işledi... Bir de sinema salonunun dolu olması (arada çıkanlar oldu tabii ama) ayrıca sevindirdi beni:)

Imge dedi ki...

Ayşe,

Salonun doluluğuna sevindim, umarım hep öyle olur. Bizim gittiğimiz Cuma akşamı 8 kişi falan vardı. Tabi Astoria'da izlediğimiz için de olabilir..:)

Sevgiler.

Social Networker dedi ki...

Bu film gizli bir silah gibi bana göre. İnsanları sinemalara ve yerli filmlere çekiyor. Ben tıklım tıklım dolu bir salonda izledim. Önce şaşırdım acaba bilim-kurgu filmine mi geldik diye ama sonra içimi garip bir mutluluk sardı. "Yürü be" dedim içimden :)) Nuri Bilge Ceylan'ı ve salonları dolduran sinema severleri tebrik ediyor. Hep destek tam destek!

Imge dedi ki...

Social Networker,

Ne güzel böyle dolu salon haberleri duymak. Özellikle salonun Nuri Bilge Ceylan filmi için dolduğunu görmek. Bence de hep destek, tam destek!

Bu arada az önce Hıncal'ın yazısını okudum ve inanılmaz sinirlendim bu arada. Okumadıysan bakmanı öneririm. Nasıl haksız ve kötü eleştirmiş, inanamadım. Hıncal'ın emekli olmasına da tam destek diyorum!!

Sevgiler..

Mehmet İşliyen dedi ki...

Anadolu'da kazan kaynarmış da haberimiz yokmuş bizim. Bir tane iyi insan yok. Hepsi dalavereci, savsacı, düzenbaz, çıkarcı, tepkisiz, duygusuz.Tek bir kişi hariç: Katil.!? Cesedin yanıbaşına kavun dolduran kişi bizden birisi değil mi? Sırf mesai uzamasın diye otopsiyi sallabaş yapan doktor hangi ellerden! Anadolu'dan değil mi? Bu filmi Anadolu insanına hakaret kabul ediyorum. Sizler de bu işe çanak tutuyorsunuz;"A aa bakın ne güzel sövmüş bize, çok sanatkarca aşağılamış bizi bakın..." diyorsunuz.

Imge dedi ki...

Mehmet Bey,

Maalesef size katılamıyorum bu konuda. Ben o filmde "dalavereci, savsacı, düzenbaz, çıkarcı, tepkisiz, duygusuz" insanlar görmedim ki. Sadece zor yaşamlar sürdüren, yokluk ve imkansızlıklar içinde tevekkül halini koruyan, hatta kendi durumlarının dışarıdan öz eleştirisini ve esprisini yapabilen, dertleri tasaları bizim gibi daha "duygusuz şehir çocukları"ndan farklı, doğal insanları izledim ve çok hoşuma gitti. Ama her türlü sanat eseri yoruma açıktır elbette. Demek siz de bu filmi bu gözlerle görmüş ve algılamışsınız. Yapacak bir şey yok...

Saygılar..

Social Networker dedi ki...

Tekrar merhaba,
Yorumum silindi mi? Silindiyse sebebini öğrenebilir miyim?

Imge dedi ki...

Merhaba,

Yorumunuz duruyor. Başka bir yorum da gelmedi sizden. Sorun nedir, anlayamadım.

Social Networker dedi ki...

Ben de anlamadım ..
Hıncal denen adamla ilgili içimi dökmüştüm ama bir sorun oluştu heralde. Yorumda neler yazdığımı herkes tahmin edebilir sanırım :))
Hak yiyen insanları savunanlar hariç tabiki, onlar anlayamazlar ya da anlamazdan gelirler.
Saygılar.

Imge dedi ki...

Bu durumda yorumunuzu Hıncal silmiş olabilir mi dersiniz? :)) Neyse, en azından durumu açıklığa kavuşturmuş olduk. Bu arada aklınızda olsun: spam ve küfür içermediği sürece hiçbir yorumu silmiyorum. İyi hafta sonları..

Social Networker dedi ki...

Böyle bir şeyi ondan beklerim :)) Benden küfür ve spam gelmeyeceği kesin :))
Size de iyi hafta sonları dilerim.
Saygılar.

Social Networker dedi ki...

Şu an NTV'de altyazı'da gördüm. Bir Zamanlar Anadolu'da filmi oskar aday adayı olmuş.. :)

cem birdal dedi ki...

NURİ BİLGE CEYLAN GİBİ BİR ÜSTÜN YETENEĞİ SAYGIYLA SELAMLAMAKTAN BAŞKA NE YAPILABİLİR Kİ???
ÇOK HOŞ BİR FİLM ...UMARIM OSCAR'I DA ALIR...
HINCAL ULUÇ AYIP EDİYOR ...SIKILMAK MI???FİLM İNSANI KENDİNE BAĞLIYOR NE SIKILMASI???

Imge dedi ki...

Cem Birdal,

Yazdığınızın her kelimesine kesinlikle katılıyorum. Sevgilerimle..

* ayse * dedi ki...

Güzel bir yazı, filmi izledikten sonra sahneleri böyle yorumlar eşliğinde tekrar hatırlamak çok güzel oluyor. Elinize sağlık.

Imge dedi ki...

Ayşe,

Güzel yorumun için çok teşekkürler.. Sevgiler..