Mekan keşifleri... Seyahatten sonra en sevdiğim kategori... Yeni bir kafe, restoran, büfe, tatlıcı, sokak satıcısı, kısacası yeni bir tat keşfetmek...
İşte onlardan ilki geliyor: Quick China. Tatile çıkmadan önceki gün evdeki birkaç eksik için İso'cumla alışverişe çıkıp kendi çapımızda mini bir shopping fest yapmıştık. İşte o gün alışverişten bitap düştüğümüzde bir şeyler yemek için oturduk Atiye Sokak'taki Quick China'ya. Daha önce adını çok duymuş ama henüz denememiştik. Deneyince gördük ki biraz geç kalmışız. Çünkü yemekleri gerçekten çok lezzetliydi. Aşağıda gördüklerinizle iki kişi tıka basa doyduk diyebilirim. Ben ana yemek yerine her zamanki gibi iki çeşit ara yemeğe (wonton böreği ve dana satay) yöneldim. İso'cum da her zamanki yeşil köri soslu tavuklu ve yanında -galiba bademli ve sebzeliydi- pilav söyledi. Yemeğin yanında sade pilav geldiği için diğer pilav fazla bile oldu ama o kadar lezzetliydi ki oburluk yapmadan duramadık. Zaten bu yaza kilo vererek giremediğimize göre yapacak bir şey de yok, önümüzdeki yazlara bakacağız artık, değil mi? :) Quick China'yı denemek isteyenler web sayfasına göz atarak iletişim bilgilerine ulaşabilirler. Benden kesinlikle olumlu not aldılar, haberiniz olsun.
İkinci mekan keşfi insanlık için eski benim için yeni bir keşif olan Çubuklu Hayal Kahvesi. Kendimi bildim bileli var olan bu mekana ben ilk kez gittim. Denizin dibinde yer alan her yer zaten bir sıfır önde başlar yarışa, burası da inanılmaz bir konum avantajına sahip. Avrupa Yakası'ndan gidecek olanlar İstinye'den kalkan teknelerle mekana geçebilirler. Günü batırırken içkinizi yudumlamak için harika bir yer bence. Zaten gün batımı fotoğrafı da benden! Ama alttaki fotoğrafı Google'ın görsellerinden buldum. Gitmeden önce kendi ayna fotoğrafımı da çekeyim dedim bulunsun diye. Malum takım elbiseli, ciddi adamların arasında fotoğraf çekmek çektirmek falan olmaz. :) Evet, doğru anladınız: baş başa değil İso'cumun iş ortamlarından birindeyiz bu kez.
Bu ağırbaşlı plaza insanlarının ortamlarından uzaklaşmamın üstünden on seneye yakın bir zaman geçmiş. Artık o hayatı yaşayan herkesle bir bakıma ayrı dünyaların insanıyız. İyi ya da kötü olarak demiyorum ama iki tarafın da birbirine uzaylı gibi baktığına eminim. Çünkü herkesin yaşamdaki hedefleri, öncelikleri, değerleri, mutluluk unsurları çok farklı. Ama neyseki herkes birbirine "merhaba uzaylı, biz dostuz" diye sıcak bir yaklaşımda bulunduğu için gece gayet keyifli geçti. Aslında benim oraya gitmemin en önemli nedenlerinden biri benim de kısa bir süre önce tanışmış olmamıza rağmen hemen kaynaştığımız, İso'cumun iş arkadaşlarından birinin eşinin de geliyor olması ve beni de gelmem için gaza getirmiş olmasıydı. Ve ben hem onunla keyifli bir sohbet imkanı buldum, hem harika insanlarla tanıştım, hem tam da kuaförümü değiştirmek istediğim bir dönemde evimin dibindeki harika bir kuaförün varlığından haberdar oldum (Evren beni sever demiştim değil mi?), hem de muhteşem bir gün batımı yaşadım, ve... Aşağıda kim var görüyor musunuz? :)
Evet, doğru bildiniz! Ayhan Sicimoğlu ve Latin All Stars ekibi o gece oradaki bu özel davette sahne aldılar. Ve biliyorsunuz ki ben Ayhan Abi'nin HASTASIYIIIMMM!! Ve tahmin edebileceğiniz üzere kıpır kıpır enerjisi, desenli gömleği, sohbeti ve şarkılarıyla o da gecenin uzaylılarından biriydi! :) Eh, böyle bir gecenin kötü geçmesi mümkün mü? Artık takım elbiseli plaza insanları purolarını yakarak ciddi konularda sohbetlerine devam edebilirler. Ama izninizle ben kaçıyor, yavaştan sahneye yaklaşıyor, biraz müzik dinlemeye ve Ayhan Sicimoğlu ile coşmaya gidiyorum.
Not: Bu gece 14 Haziran'da yaşanmış olup ancak yazılabilmiştir. :)
Artık son on gündür neler yaptığımı yazsam iyi olacak sanırım. Bende kalın, size Akdeniz güneşi getireceğim...
4 yorum:
Ayhan Sicimoğlu'nun ben de hastasıyım! Ne eğlenmişsinizdir o akşam, süper!
Benden Bizden,
Eğlendik evet, ama Borusan Müzik Evi'ndeki akşam Ayhan Sicimoğlu'na daha bir doymuştuk sanki. Bu kez mini bir konsercikti..:)
Benim kızım (5,5) Ayhan bey in şarkılarını ezbere biliyor. Kendine ait bir cd si var. Kızım Ayhan ai hastası yani.
Bitürlü denk düşüremedik.
Güzel bir yazı teşekkür ederim.
Mutlu anne Çiğdem
Çiğdem,
Kızınla iyi anlaşırız gibi görünüyor..:)Önümüzdeki sene onu bir Ayhan Sicimoğlu konserine götürmeniz şart olmuş onu artık..
Sevgiler..
Yorum Gönder