Geçen Haftanın Filmleri

Hepsi için aynı şeyi söyleyeceğim: izleseniz de olur izlemeseniz de. Yani zamanınıza, keyfinize göre karar verin. Bana göre hiçbiri büyük iz bırakacak ve asla unutulmayacaklar arasında değil, ama niye izledim ki de demezsiniz hani...


... dedikten sonra Burnt ile başlıyorum. Bir kere hepsi arasında 1-0 öne geçiyor bu film, çünkü baş rolünde Bradley Cooper var. Hem de iki Michelin yıldızlı Şef rolünde. Hem de zamanında serseri bir hayat sürüp şimdi uslanmış, Paris'te geçirdiği yıllarının anısı olarak yakışıklılığına bir de Fransızca katmış bir Bradley Cooper. Ben şahsen sırf bu açıklamayı görerek izlerdim bu filmi kızlar. ;) Bir de tabi üçüncü Michelin yıldızı için çalışılan bir restoran mutfağı izleyeceksiniz. O da gayet ilgi çekici. Şefler arasındaki çekişmeleri, çalışırkenki hırs ve tutkularını, mükemmeliyetçilikten kaynaklanan arızalı hallerini izlemek de keyifli. Kısaca keyifli bir film. 

Michael Fassbender'in Steve Jobs'ı, Kate Winslet'ın ise asistanını canlandırdığı adı üstünde Steve Jobs'ı izlemem iyi mi oldu bilemedim. Zira Steve Jobs'dan nefret ettim sayesinde. Bir arıza mükemmeliyetçi daha karşımızda! Ama bu seferki aynı zamanda ruhsuz da, duygusuz da. Hem kızına hem ortağına karşı çok kaba ve duygusuz davrandığını görüyoruz. Walter Isaacson'ın kitabından uyarlandığı söylense de kitabı okuyan İsocum da karakteri kitapta anlatıldığından çok daha sert ve sorunlu buldu. Danny Boyle sertliği galiba bu. Çağımızın dehasından soğumak istiyorsanız, buyrun izleyin, size mani olmayayım. ;)

Son olarak Her Şey Çok Güzel Olacak filmi var sırada. 2015 yapımı bu filmi nereden duyup, not edip, almışım bilmiyorum ama Kanada'nın erimek bilmeyen karları altında sürdürülen yaşamı görmek ve meşhur geyik fıkrasını hatırlatmak dışında hiçbir duygu uyandırmadı içimde. Baş roldeki yazar bozuntusu Tomas (James Franco) karakterine illet oldum hatta.  Sırf bu yüzden filmin en güzel sahnesi de Sara (Rachel McAdams) tarafından Tomas'a tokat atılan sahneydi bana göre. ;) İç içe geçen travmalar arasında editör yardımcısı bekar anne de aile kurdu ya çaktırmadan. Gerçi Tomas'tan baba olsa ne yazar, koca olsa ne yazar. Sara'nın aile kurmasına sevindim ben. Kate (Charlotte Gainsborough) ise benim gözümde hep Nemfomanyak olarak kalacak, yapacak bir şey yok.  :P Oyuncular güzel, çekimler güzel, ama ben bayılamadım bu filme maalesef. Elbette son karar sizin.

İyi seyirler.

Hiç yorum yok: