Daha önce de bahsettiğim üzere 12-16 Nisan arası üç günlük bir Dubai kaçamağı yaptım. İsocum'un iş gezisine gezici eleman olarak dahil oldum bu kez. Dolayısıyla üç gün kendi başıma gezeceğim bir Dubai turu beni bekliyordu. Sabah kahvaltıları ve akşam yemeklerinde ise İsocum'la buluşuyorduk. Kahvaltıda bizi görmeliydiniz ama. Masanın bir yanında takım elbiseli, evrak çantalı bir adam, diğer tarafında şortlu, parmak arası terlikli, boynunda fotoğraf makinesi asılı bir yazlıkçı hatun. ;) Biraz uyumsuz bir çifttik sanırım orada. :P
Dubai'de yapılacak şeyleri şöyle özetleyebiliriz: AVM'ye gitmek, özel plajlara gitmek, çölde safari yapmak. Çölde safari için boş bir gün gerekiyordu bize, çünkü öğleden sonra 15.30 gibi sizi otelinizden alıp çöl deneyimi yaşamak için götürüyorlar - ki öyle bir günümüz yoktu ne yazık ki. Plajlara da sağlam bir giriş ücreti verip, tüm gün kaydıraklı havuzu, normal havuzu, denizi, yeme-içmesi, locaları, vs takılabilirsiniz. İsocum olmadan tüm gün güneşlenip de ne yapayım, zaten memlekete de yaz geliyor, diyerek o seçeneğin de üstünü çizdim. O yüzden plaj ve çöl planlarını bir başka gidişe erteleyerek bu kez için bin bir çeşit attraksiyonla dolu AVM'leri ve eski şehri tek başıma gezmeye karar verdim. Gün içinde bir iki saat boşluğum olursa da otelimizin havuz başında biraz güneşe merhaba derim dedim.
İlk gün Mall of the Emirates'a gittim. Bir ucu ta Abu Dhabi'ye uzanan, şehrin ortasından geçen ana cadde Sheikh Zayed Road üzerinde bulunan otelimiz Shangri La'dan yaklaşık 15 dk taksi mesafesinde bulunan bu nispeten uzak AVM'ye yaklaşık 13-15 USD arası bir ücret ödeyerek ulaşabilirsiniz. Metro hattı üzerindeyseniz metroyla da gitmek çok kolay (ertesi gün keşfettim metroyu ve sıfır trafikle yaklaşık 2 USD'a gidilebildiğini gördüm), çünkü metro tek hat. Kadınlar ve çocuklar için pembe vagonu da burada görmüş olduk. Tabi buradaki amaç yerli halkın kadınlarını korumak falan değil, zira yerli halkın metroya bindiğini görmek pek mümkün değil. Onlar konaklarında, hizmetçileri, şoförleri ile yaşayan, Emir'e duacı sefacılar genellikle (eski şehri gezerken "buranın lookılları" diye diye size bilahare bahsedeceğim kendilerinden ;) ). Nüfusun sadece %15'ini oluşturuyorlar ve el üstünde tutuluyorlar. Nüfusun %51'i Hintli, daha sonra büyük bir çoğunluk da Bangladeşli. Şehir Batı'dan gelen expatların ve turistlerin rahat yaşamına göre düzenlenmiş adeta. O yüzden bu kadın ve çocuk vagonu da biraz o işleve hizmet ediyor. Daha rahat ulaşım imkanı tanıyor onlara.
Neyse, gelelim AVM'ye. Sanki İstanbul'da AVM gezmeye bayılırmışım gibi, İmge AVM arşınlıyor! Sanki bir AVM inanılmaz farklı olabilirmiş gibi. Sanki bir AVM "vay canına!" dedirtebilirmiş gibi. Tertemiz, iç mimarisi zevkli (bizdekilerden zevkli!), içinde hemen her markanın ve ABD ve Avrupa'dan tanıdığınız lezzetler zincirlerinin yer aldığı kocamaaan AVM'ler işte bunlar da. Seviyorsanız en güzelleri burada. Sevmiyorsanız da çıldırmıyorsunuz, ama yine de görmeye gezmeye değer buluyorsunuz o sıcak havada.
Mall of the Emirates'taki en önemli aktivite alanı elbette Ski Dubai. Kayak giysileri ve ekipmanları kiralayarak snowboard ya da kayak yapabileceğiniz, derslerini alabileceğiniz devasa bir alan içerisi. Dubai sıcağında kar özleyenlerin ilgisini çekebilir. Benim gibi kayakla falan hiç alakası olmayanlar, ömrü boyunca kar görmese özlemeyecek olanlar içinse camın ardından bakıp geçmek en doğrusu. ;)
İkinci gezdiğim ve en sevdiğim AVM ise açık alanları daha fazla olan, kemerli koridorlar ve avlu alanlarıyla çok daha otantik bir havaya sahip Souk Medinat Jumeirah oldu. Aslında daha çok bir otel çarşısı burası. Çok daha değişik ve şehre ya da Ortadoğu kültürüne özgü şeyler bulabileceğiniz, avlusundaki stantlarından ise hem modern hem geleneksel dekoratif objeler, parfümler, süsler püsler, elbiseler, hediyelikler alabileceğiniz keyifli bir yer.
Güzel restoranların genellikle yapay nehre bakan yerlere konuşlandığı bu otel, restoran ve dükkanlardan oluşan kompleksin içinden çok güzel Burj Al Arab manzaraları da yakalayabilirsiniz. Yapay nehirde tekneyle gezinebilir, biraz tuzlu olabileceğini önceden bilerek bir akşam yemeğini burada yiyebilirsiniz. Ben gündüz ortamını çok sevdim ve gece de çok keyifli olabileceğini düşündüm şahsen.
Assolisti sona bıraktım: Dubai Mall. İçinde 1200 mağaza olan dünyanın en büyük AVM'si burası. Bunlara ünlü Galeries Lafayette, Bloomingdale's, vs gibi ünlü çok katlı mağazalar da dahil. Dev bir Akvaryum'a ve buz pateni pistine ev sahipliği yapmasının yanı sıra çok sevdiğim iç mekan şelalesi de görülesi. Singapurlu DPA Architects'in projesi olan bu şelale dört katlı AVM'nin en üst katından en alt katına kadar akıyor ve sanki akışa kapılmış fiberglas erkek figürleri de dalışa geçmiş gibi görünüyor. Bayıldım. Gitmişken yaklaşık 25 metre uzunluğunda ve 8 metre boyundaki Dubai Dino'ya da selam çakmayı unutmayın.
Dubai Mall'ın sadece çocuk mağazalarından oluşan, sadece lüks alışverişe ayrılmış, sadece elektronik ya da sadece ayakkabı alışverişi için ayrılmış dev alanlarının yanında hem içeride hem de dışarıda (Souk Al Bahar) geleneksel çarşı yeri şeklinde düzenlenmiş bölümleri de bulunuyor. Dünyanın en çok turist çeken yerlerinden biri burası ve iç ve dış alanıyla birlikte elli futbol sahası büyüklüğünde bir metrekareye sahip! O yüzden ayaklarınızı dinlendirmek için sık sık mola verebilirsiniz. Ya da AVM içinde çalışan arabalarla bir mağazadan diğerine gidebilirsiniz. Şaka değil gerçek!
Bu dev kompleksin yapay gölete bakan açık hava bölümlerinde Dubai'de yapılması gereken en önemli turistik aktivitelerden ikisi karşınızda duruyor: dünyanın en yüksek binası olan Burj Khalifa'ya çıkmak ve akşam fountain show'u (fışkiye gösterisi de diyebiliriz ;) ) izlemek. E turistiz, yapacağız tabi. Bir sonraki post'ta! ;)