Kabileler

Geçtiğimiz haftalarda Toy İstanbul'da çok güzel iki oyun izledik: Tesir ve Kabileler. Her ikisi de güzeldi ama Kabileler'i kesinlikle daha etkileyici buldum. Oyunun yazarı Nina Raine.  Sami Berat Marçalı yönetmiş.  Aile olmanın travmatik tarafını nefis anlatan bir hikaye bu. Aileyi sürekli çatışma içinde olmasına rağmen birbirine sıkı sıkı bağlı üyelere sahip bir kabileye benzetiyor yazar. Ve ebeveynlerin çocuklarına sadece genlerini değil doğru ya da yanlış tüm değerlerini, inançlarını, iletişim dilini aktarmasının çapıcı sonuçlarını doğuştan işitme engelli Billy üzerinden anlatıyor. 


Billy ailenin en küçük çocuğu. Kendisinden büyük bir ağabeyi ve bir de ablası var. Beş kişilik bu aile içinde herkes Billy'yi kendince çok seviyor, ona destek oluyor ve hatta kendini eksik hissetmesin diye işaret dilini bile hiç öğrenmemiş ve öğretmemişler. Billy sadece dudak okuyarak sürekli didişen aile üyelerinin arasında olmaya, onları anlamaya ve aralarına katılmaya çalışırken aslında ne kadar dışarıda kaldığını fark ediyor. Bunu fark etmesine neden olan en büyük etken de sonradan işitme duyusunu kaybetmeye başlayan, kız arkadaşı Sylvia.  
Barış Gönenen ve Tuğçe Altuğ, Billy ve Sylvia ikilisini harika oynamışlar. Oyunculuklarını ağzı açık izledim. Arkasında müthiş bir emek olduğu kesin. Zaten bu oyunculukları ile geçen sene birkaç ödülü de hakkıyla almışlar. O ikisinden sonra favorim ise ailenin sorun küpü ağabeyi Daniel'ı canlandıran İbrahim Halaçoğlu oldu.  

Kabileler'i ne yapıp edip izlemenizi öneriyorum. En yakın tarih 24 Aralık görünüyor. Hem gitmişken her seferinde ya mantomun ya da çantamın üstüne tüneyen Toy İstanbul'un şişko sarmanıyla da tanışırsınız belki. ;)

İyi seyirler. 

Hiç yorum yok: