Bu sezonun en etkileyici oyunlarından birini izledik 22 Nisan Cumartesi akşamı Craft Kadıköy'de. Yutmak, üç kadının yaşamak için yutmak zorunda kaldıklarının hikayesi aslında. Kendilerini bulup özgürleşmelerinin hikayesi. Kendilerine özgü tuhaflıklarıyla var olmalarının hikayesi. Ece Dizdar, Merve Dizdar ve Başak Daşman bu kadınlara can veriyor sahnede. Hepsi birbirinden başarılı ama bir favori seçecek olursam kesinlikle Merve Dizdar olurdu. İnanılmaz bir oyunculuk, çok zor olmasına rağmen çok doğal bir performans. Bayıldım.
İskoç yazar Stef Smith'in yazdığı hikayeyi Çağ Çalışkur, Türkçeye çevirmiş. Yönetmen İbrahim Çiçek. Anna rolünde DOT oyunlarından da tanıdığımız ve çok sevdiğim Ece Dizdar var. Eski bir dansçı olan Anna, dünyadaki şiddet ve acının altında ezilerek, daha fazlasını kaldıramayacağını düşünüp kendisini aylarca yemeden, içmeden evine kapatmış bir kadın. Evinde projeler üretiyor, sürekli meşgul! Balkonunda aç ve yaralı bir pelikan bulup da evinde kardeşinin getirdiği konserve fasulyeler bitene kadar da hayatında değişen bir şey olmuyor. Rebecca, kocası tarafından aldatılıp terk edilen bir kadın. Ama kocası olmadan kendini tanımlamayı ve tamamlamayı beceremeyen kadınlardan. Müthiş bir boşluğa düşüyor haliyle. Bir de Samantha var, pardon Sam demeliyiz ona. Bir rehabilitasyon merkezinde çalışan Sam kadın bedenine sahip olmasına rağmen kendisini bir erkek gibi hissediyor. Bu anlamda belki de işi diğerlerinden daha zor. En "normal" olmayanı, en büyük baskıyı hissedeni o aralarında.
Hepsi de bir şekilde tutsak olan bu üç kadının hikayeleri birbirleriyle de kesişiyor bazı noktalarda. Ve üçü de farklı şekillerde de olsa kendilerini bularak, kabul ederek özgürleşmenin bir yolunu buluyorlar eninde sonunda. Yani yazarın dediği gibi: "Hayatta ancak başımıza gelen olayları sindirebilirsek, yani yutabilirsek özgür oluruz, kendi ayaklarımız üstünde durabiliriz. Yaşamak için yutmalısınız, bunu denemelisiniz".
Siz de bence Yutmak için bilet bulmayı denemelisiniz acilen. ;) Biliyorsunuz, tiyatro sezonunun bitmesine yaklaşık bir ay falan kaldı. Perdeler kapanmadan, acele edin derim. Pişman olmayacaksınız.
İyi seyirler!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder