Sabancı Holding desteğiyle gerçekleştirilen Dün Bugün İstanbul sergisi, yolu Sabancı Üniversitesi Görsel Sanatlar ve Görsel İletişim Tasarımı programından geçmiş 22 sanatçının İstanbul’a dair çalışmalarını bir araya getiriyor. Mekâna özel hazırlanan çalışmalar çevre, hayvan popülasyonu, kentsel dönüşüm, toplumsal yaşam, tarihi mekânlar, su kaynakları, ulaşım ve ütopya / distopya kavramlarının da aralarında bulunduğu temalar ışığında, kent dinamiklerine dair yorumlar içeriyor. Sergi seçkisi yağlıboya resim, çizim, enstalasyon, fotoğraf, video ve serigrafi baskıyı içeren geniş bir mecra yelpazesinden oluşuyor.
Dik Yapı - Sinan Tuncay
Koronavirüs (COVID-19) salgını kaynaklı aksaklıklara, tam ve kısmi kapanmaların yarattığı imkânsızlıklara rağmen, kentin çeşitli merkezlerini konu alan işlerin üretim sürecine, İstanbul’un birçok kurumunun yanı sıra bu şehirde yaşayanlar da katkıda bulundu.
Bu yıl Sabancı Vakfı’nın Fark Yaratanlar Programı’na seçilen girişimlerden Erişilebilir Her Şey ile Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi’nin ortak çalışması ve Sabancı Vakfı desteğiyle Dün Bugün İstanbul sergisi, görme ve işitme engelli bireyler için erişilebilir bir içerikle hazırlandı. Erişilebilir Her Şey uzmanları tüm bilgi panolarını işaret diline çevirdi; ayrıca video, yerleştirme ve görselleri sesli betimledikleri kayıtlar gerçekleştirdi.
Sergi 28 Kasım'a kadar Sakıp Sabancı Müzesi'nde görülebilir. Benim seçtiklerimden bazıları da aşağıda açıklamalı görsellerle yer alıyor. Aşağıda ilk fotoğrafta gördüğünüz fotoğraf baskıları Murat Germen'den. Metrukiyetin Sathi Meşrutiyeti isimli çalışmasında İstanbul'un çeşitli yerlerinden metruk binaların görüntülerine yer veren sanatçı, bu metruk binalar ile toplumsal bellek kaybı arasında bir bağ kuruyor. Tek yönlü bir dönüşüm zorlamasının ve rant uğruna kültürel çoğulculuktan vazgeçmenin de tehlikelerine işaret ediyor.
Aşağıdaki ilk görsel Mekanda Adalet Derneği'nin Kanal İstanbul: Bir Distopya adlı yerleştirme ve video işinden bir örnek. Bu "çılgın" projenin yol açacağı yerinden edilme, ekosistem tahribatı, su kaynakları, tarım ve hayvancılık üzerindeki olumsuz etkileri, aşırı yapılaşma, hafriyat sorunları, doğal ve kültürel mirasın yıkımı gibi sorunları çarpıcı rakamlarla ve halka kulak vererek bizlere sunan çalışma içimi en çok acıtan ama en sevdiklerimden biri oldu. Bir diğeri de Animalium İstanbul videosuyla Sıla Ünlü İntepe'nin çalışmasıydı. Ah o hayatlarını altüst ettiğimiz güzelim karacalar, domuzlar, martılar, arılar, kediler, köpekler ve daha birçokları..:(
Aşağıda eklediğim iki görselin açıklamaları üzerinde. Çok etkileyici iki çalışma. Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı'nın başına gelen trajik kazanın anlatıldığı Vitaspirit karşılıklı iki duvarda yer alan küçük ve zarif yalı ve hemen karşısındaki dev yük gemisi tablolarıyla bir kez daha içimizi acıttı bakarken.
Sergiyi 9 gün daha gezebileceğinizi unutmayın. Burada paylaştıklarımın dışında daha pek çok şahane iş var. Tabi ki dilerseniz gitmişken Tanzimat'tan Cumhuriyet'e Ressam Hocaların Ressam Öğrencileri sergisini ve Atlı Köşk'ü de gezebilir, üstüne MSA'nın restoranında bir mide şenliği yaşayabilirsiniz.
İyi gezmeler ve iyi hafta sonları!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder