Önce Zanzibar'a uzanalım ve 1948 yılında bu Afrika adasında doğan Abdulrazak Gurnah'ın 2021 Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazandığı Kumdan Yürek romanıyla başlayalım. Shakespeare'in Kısasa Kısas eserinin modern bir uyarlaması olan bu hikayenin ana kahramanı Salim. Ailesi içinde anlayamadığı bir şeyler döndüğünü fark eden ama tam olarak anlayamayan bir çocuk. Babasının neden kendisine ve herkese bu kadar uzak olduğunu, annesinin tavırlarını, dayının aile içindeki rolünü anlayamasa da dengede olmayan bir şeyler olduğunun farkında. Dayısı Amir sayesinde Londra'ya okumaya gidip, orada işletme yerine edebiyat okumaya karar vererek ailede ilişki içinde olduğu tek insan olan dayısından da uzaklaşıyor. Belki de her anlamda herkese eşit uzaklıktan bakarak yıllar boyu kendisinden özenle saklanmış olan aile sırrını da öğrenebilecek noktaya geliyor. Ailesi ve ülkesiyle ilgili hüzün ve adaletsizlikler barındıran ama ajitasyon içermeyen doğal ve sade bir roman bence. Çok sevdim ve yazarın diğer kitaplarına da mutlaka bakacağım.
Bu arada Salim sırrı çözüyor çözmesine ama çevirmen Amir'in Salim'in dayısı mı amcası mı olduğu konusunda hala kafa karışıklığı yaşıyor olabilir. ;)
Şimdi dünyanın bir başka ucuna uzanıyoruz: kültürünü, doğasını, insanlarını, mutfağını, hemen her şeylerini çok ilginç bulduğum ve merak ettiğim Japonya'ya. Junichiro Tanizaki'nin yazdığı Bazıları Isırgan Sever romanında anlatılan hikaye dışında bu kültüre dair de çok önemli bilgiler öğreniyorsunuz. Çay seremonileri, giysiler, tarih, kukla tiyatroları, sosyal hayatla ilgili pek çok yerde çevirmenin notları sayesinde iyi bir rehberle Japonya kültür gezisi yapmış gibi oldum desem yeridir. Bunda da çevirmen Devrim Çetin Güven'in Japon edebiyatı alanındaki yetkinliğinin çok büyük etkisi olduğunu düşünüyorum.
Kitabın konusuna gelecek olursak aslında çok klişe bir hikaye gibi görünüyor: tadı kaçmış bir evlilik, bir küçük çocuk, sürüncemede kalan boşanma kararı. Ama aslında konuya çok yönlü bakan bir roman olarak ilgi çekici. Hem Misako hem Kanabe'nin iç dünyalarında olup bitenleri, sorumluluk alma ve harekete geçebilme kapasitelerini çok iyi anlıyoruz. Batı kültüründe yetişmiş birine kıyasla evlilik kurumuna ve boşanmaya bakışlarındaki farkı ve saygı anlayışını çok çarpıcı bir şekilde görüyoruz. Bir de Misako'nun Kyoto'da yaşayan babası ve "genç kapatması" sayesinde Japon kültürü içindeki geleneksel ve modern arasındaki bakış açısı farkını da anlamış oluyoruz. Bence tüm bu açılardan baya leziz bir roman. Öneririm.
İyi okumalar!
2 yorum:
Gurnah'ın kitabını ben de çok merak ediyorum..
Çok tavsiye ediyorum 👌
Yorum Gönder