Pitoresk İstanbul

13 Mart Pazar günü, gündemimiz henüz kararmamışken, kahvaltıda mutlu mesut Pazar planları yaparken aklıma geldi bu sergi. Bu kadar güzel olabileceğini hiç düşünmemiş ama bir dergide okuyup merak etmiştim. Asıl yürüyüş bahanesiyle Beşiktaş'a inelim, gitmişken Deniz Müzesi'ndeki Pitoresk İstanbul sergisini görür, sonra da bir Pazar klasiği olarak Balık Pazarı'ndan balığımızı alır döneriz dedik. Tabi ağzımızın tadı falan kalmamıştı akşamına ama terörden değil, güzelliklerden bahsetmeye çalışıyorum bu blogda. Ve bu dijital sergi de uzun zamandır gördüğüm en güzel İstanbul sergisi fikirlerinden biriydi. O yüzden ne yapıp edip 22 Mayıs'a kadar mutlaka gezin. 


Sergide 19. yüzyılın ressam seyyahlarının İstanbul'u gören ve bu güzel şehirde yaşayanlarının gözünden İstanbul resimleri var. Öncesinde yazarlar hakkında bilgi aldığınız, dev seyahatnamelerini ve çizimlerini gördüğünüz koridorlardan geçtikten sonra tüm duvarları dev ekranlarla kaplı olan büyük bir salona giriyorsunuz. Fonda Anjelika Akbar'ın nefis müziği eşliğinde o dönem İstanbul'unun resimleri ekranlarda beliriyor. O kadar büyüleyici ki yer yer gözlerim doldu izlerken. 


19. yy ressam seyyahlarından Melling, Schranz, Allom, Bartlett, Lewis ve Ayvazovski'nin gözünden İstanbul'u "dijital seyahatnameler" olarak görmek gerçekten kaçırılmayacak bir deneyim. İyi ki o "gavurlar" varlarmış ve günah münah demeden resim gibi "fevkalade sakıncalı" işlere vermişler kendilerini. Sayelerinde yaşadığımız şehrin o dönemini  tüylerimiz diken diken olarak gözümüzde canlandırabiliyoruz. Ellerine sağlık, nurlar içinde uyusunlar. Güzel görmeyi bile gözlere her zaman, dünyanın her yerinde ihtiyaç var ne de olsa. 



Boyut Yayın Grubu'nun dijital restoratör ve küratörlerden oluşan geniş ekibiyle bir yılı aşkın bir zamandır hazırlanan bu benzersiz serginin sanat yönetmenliğini Murat Öneş yapmış. Beste ve müzik direktörlüğünü ise Anjelika Akbar üstlenmiş. Hatta Cuma ve Cumartesi günleri canlı Anjelika Akbar konseri eşliğinde serginin gezilebileceğini duyup bir kez daha bilet almak istemiştik ki bu dinletilerin iptal edildiğini öğrendik. Nisan konserlerinin iptal edilmesi terör nedeniyle mi, talep yetersizliğinden mi, yoksa ülkemizde her zaman olduğu gibi güzel olan her şeyin bir şekilde cezalandırılması gerçeğinden mi bilmiyorum. Bildiğim tek şey öyle bir gecenin çok keyifli bir deneyim olacağıydı. 


Fotoğraf çekmenin çok kolay ve anlamlı olmadığı bir sergi olduğunu söylememe gerek yok sanırım. Dört duvarda sürekli değişen görüntüler ve müzikle birlikte bir bütünlük içinde izlemenin keyfi fotoğrafı arka plana atıyor. Ama yakaladığım birkaç kareyi de yukarıda paylaştım ki az çok ne tür resimlerle karşılaşacağınız konusunda bir fikir sahibi olabilesiniz. 

Güzellikleri taksit taksit hayatımızdan çaldıkları şu dönemlerde bence böyle işlere her zamankinden çok ihtiyacımız var. Emeği geçen herkesin ellerine sağlık. Ve mutlaka çoluk çocuk, eş dost, aile, toplayabildiğiniz kadar çok çok insanla birlikte gidin bu güzel sergiyi görmeye. Unutmayın son gün 22 Mayıs.  Sergi sayfası ise burada.   

İyi bir hafta sonu olsun hepimiz için. 

2 yorum:

birdunyafikir dedi ki...

Tanıtımlarını görmüştüm bu serginin. Şehir dışında olmasam gidebilmeyi çok isterdim
Seyahatname demişken, Evliya Çelebi'den de alıntılar var mıydı merak ettim?

Imge dedi ki...

Beyza Aydın Başer,

Gözden kaçırmış olabilir miyim bilmiyorum ama sanırım Evliya Çelebi yoktu. Aslında yabancı seyyahların (sözü geçen altı seyyah ressamın) gözünden İstanbul diye düşünebiliriz sergiyi daha çok.