Isabel Allende'nin son kitabını biraz çekinerek okudum çünkü bundan bir önceki iki kitabını çok beğenmemiştim. Acaba eski tadı kalmadı mı bu bayıldığım yazarın diye düşünürken yılların hatırına kendisine bir şans daha vereyim diyerek Denizin Uzun Taçyaprağı'nı da aldım. Ve gördüm ki Isabel Allende hâlâ o bildiğimiz Isabel Allende, a dostlar. O nefis hikaye, hikayenin kurgulanış biçimi, anlatım dili, sürükleyicilik, kısacası her şeyiyle sizi alıp götüren bir roman yazmış Allende. Benim için tüm zamanların en favori Allende romanları Ruhlar Evi ve Aşktan ve Gölgeden'di. Bunu da ilk üçe ekleyebilirim, o denli sevdim.
Kısaca romanın konusundan bahsedecek olursam, Franco döneminde İspanya iç savaşından kaçarak kendilerini huzur ve barış dolu Şili'ye atan doktor Victor Dalmau ile piyanist karısı Roser Bruguera'nın hikayesi anlatılıyor. Özgürlük ve barış yanlısı Şilili şair Pablo Neruda'nın "uzun bir taçyaprağı, denizden, şaraptan ve kardan" diye tanımladığı Şili'de ise işler 1973 yılında Salvador Allende'yi deviren askeri darbeyle birlikte değişir ve Victor ve Roser yaşamlarının son dönemlerinde yine kendilerini bir kaosun içinde bulurlar.
Muhteşem bir roman. Mutlaka okumalısınız.
***
Tiyatro önerim ise Kum Zambakları olacak. Mart sonu yaptığımız üç günlük Mardin gezisi dönüşünde oyuna biletimiz vardı ama kendimizi berbat hissettiğimiz için Covid falan olabiliriz, riske etmeyelim diyerek biletlerimizi bir arkadaşımıza vermiştik. Sonra da evde antijen testi yapıp Covid olduğumuzu görmüştük. "Kıh kıh, covirgin'lik de bir yere kadar, olup kurtulalım, dedik ve olduk" diyemeyeceğim zira tekrar tekrar olunabiliyormuş bu meret. Ama üzgünüm Covid, sonsuza kadar seninle yaşayacak olsak bile sonsuza kadar maskeli ve korku içinde yaşayamayız bence. Dolayısıyla Nisan ortasından itibaren bize yine bir rahatlık çöktü, hayırlısı. ;) O rahatlık içinde hemen kaldığımız yerden devam edelim diyerek oyun için geçen hafta için biletlerimizi aldık.
Zorlu PSM Prodüksiyon yapımı bu güzel oyunu Yeşim Özsoy yazmış, Mark Levitas yönetmiş. Evli bir çifti canlandıran oyuncular ise çok sevdiğim Umut Kurt ve Evrim Doğan. Kadın erkek ilişkilerinin hem gerçekçi hem de eğlenceli ve şiirsel bir anlatımla sahnelendiği oyunda insan-doğa ilişkisindeki insanın kendisiyle çelişen hali de çok etkileyici bir şekilde anlatılmış her bölümün öncesinde doğadan bir hikayeyle. İnsanoğlu değil mi işte, ancak gölgesiyle savaşsın ve kriz yaratıp dursun.. hem ilişkisinde hem yaşadığı bu dünyada.
Mayıs ayı içinde size uyan tarihleri yakalayabilirseniz bu oyunu izlemenizi öneririm. Etkinlik tarihleri ve bilet almak için tık tık.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder